29 Haziran 2007 Cuma

Bir İnsan Ömrünü

Bir İnsan Ömrünü

Bir insan ömrünü neye vermeli
Harcanıp gidiyor ömür dediğin
Yolda kalan da bir yürüyen de bir
Harcanıp gidiyor ömür dediğin
Yüreğim ürperir kapı çalınsa
Esleyen yelimden hile sezerler
Künyeler kazınır demir sandıkta
Savrulup gidiyor ömür dediğin

Dışı eli yakar içi de seni
Sona eklenmeli sözün incesi
Ayrılık gününü kör dereleri
Bölünüp gidiyor nehir dediğin
Bir insan ömrünü neye vermeli
Para mı onur mu taş dikenli yol
Ağacın köküne inmek mi yoksa
Çırpınıp duruyor yaprak dediğin

Ne Dedim De Benden

Ne Dedim De Benden

Ne dedim de benden küstün sevdiğim
Sana bir tenhada sözüm var benim
Kumaş yüküm dost köyüne çözüldü
Bir zülfü siyaha nazım var benim

Ak ellere al kınalar yakılır
Ala göze siyah sürme çekilir
Dostu olan dost yoluna bakılır
Dosta giden yolda izim var benim

Karacaoğlan der ki konanlar göçmez
Bu ayrılık bizden arasın açmaz
Bir deli gönlüm var güzelden geçmez
Ne güzele doymaz gözüm var benim

Ağlama Gözlerim

Ağlama Gözlerim

Gurbet elde bir hal geldi başıma
Ağlama gözlerim mevla kerimdir
Derman arariken derde düş oldum
Ağlama gözlerim mevla kerimdir

Pir Sultan Abdalım böyle buyurdu
Ayrılık donları biçti giydirdi
Ben ayrılmazidim felek ayırdı
Ağlama gözlerim mevla kerimdir

27 Haziran 2007 Çarşamba

GENÇLERE GELİŞMİŞ KOPYA TEKNİKLERİ

Aşağıda anlatacağım tekniklerin hiçbir hakkı mahfuz olmayıp , kopirayt mopirayt endişesi taşımadan izinsiz çoğaltabilirsiniz. Ama aleni olarak kullanmamanız tavsiye olunur.
Bölüm1:Kopya çeken öğrenci nasıl enselenir?
Kopya çekmeyi öğrenmeden önce tabii ki hangi koşullarda yakalanabileceğinizi bilmelisiniz . Bu bölüm öğretmenlerime. Birinci ve en önemli kural. Kopya çeken öğrenciyi yakalamak isteyen biri , öğrencinin kopyalıklarını saklaması muhtemel yerlere (Sıra altı , duvar, hesap makinesi , el , kol , bacak , sıra vs.) değil , direkt gözünün içine bakmalıdır. Çünkü az önce parantez içinde sayılan seçeneklerin sayısının , öğrenci sayısıyla çarpımı kadar değişik noktayı kontrol etmek imkansızdır. Ve çünkü kopya öğrencinin baktığı yerdedir . Burada gözünün içine bakılacak hedef kitle hocanın gözünün içine bakanlardır.
İkinci önemli kural . Eğer asıl hedef kopya çektirmemek değil de kopya çeken öğrenciyi suç üstü yakalamak ise şüphelendiğiniz öğrenciye bakmıyormuş gibi yaparak kopyalığın tam yerini tespit etmelisiniz . O ise zavallım hocanın kendisine bakmadığını zannederek aşırı bir güven duygusu içinde hayatının hatasını yapar . Sonrası çocuk oyuncağı.
Üçüncü ve önemsiz kural ayağınıza lastik tabanlı ayakkabılar giyin ki arkasından yaklaştığınız öğrenci geldiğinizi fark etmesin. Özellikle dışarının karanlık ve sınıfın aydınlık olduğu durumlarda dışarıyı seyrediyormuş gibi yaparak camdan yansıyan KLO örgütünün (Kopyacı lavuklar ordusu) üye ve elebaşlarını keklik gibi avlayabilirsiniz. Sınıfa direk karşıdan bakın. Lakin arkasında olduğunuz bir öğrencinin önünde omuzları tarafından oluşturulmuş yaklaşık yarım metrekarelik güvenli bir bölge vardır. Sıranın üzerinde silgi kalem ve gerekiyorsa hesap makinesi dışında hiçbir şeyin (Özellikle de mont ve kaban gibi şeylerin) bulunmamasına dikkat edin. Sınav bitiminde öğrencilerin ayağa kalkmasıyla oluşabilecek kargaşa durumlarını kesinlikle engelleyin. Bir soruyu cevaplamanız gerekiyorsa sorunun ilk soruluşunda soruyu soran öğrenciyle değil sınıfla ilgilenin .İlk soruluşu dedim .Nasılsa o sırada sınıfı kesmekle meşgul olduğunuz için anlamayacaksınız ve bir daha sormak zorunda kalacak. Sıcak yaz günlerinde uzun kollu giysiler giyen öğrencilerden sınav başlamadan önce kollarını sıvamalarını isteyin. Bu birinci bölümden çıkan dersler: 1.Kesinlikle hocaya bakmayın.
2. Uyanık bir hocanın sınıfı tarama süresi yaklaşık 3 saniyedir . Bu süre herhangi bir kopyanın okunması için yeterli değildir . Onun için hoca arkanızdayken kopyalıklarınızla uğraşın ve hocayı ayak seslerinden takip edin. Hiçbir hoca , öğrenci tescilli bir * Yasak Kelime Kullandınız * değilse , arkasından yaklaşarak yakalayamaz.
3.Masanızın üzerinde mont , kaban gibi şeyler bulunabiliyorsa cephanenizi bunların altına saklayın.
4.Hoca camdan dışarı bakıyorsa veya duvardaki Atatürk portresini seyrediyorsa kesinlikle kopya çekmeyin.
5.Kopyalıklarınız sınav kağıdınızdan çok uzakta olmasın . Yani onlara bakmak için şaşı olmanız veya başınızı hareket ettirmeniz gerekmemeli.
6.Kopya çekmek için en müsait zaman sınavın en başı ve en sonudur. 40 dakikalık bir sınavın ilk ve son 5 dakikasında hocalar sersem gibi olur.
7.En önemli kurallardan biri. Önceden hazırlanmış zulalarınız varsa sorulara şöyle bir göz atıp , hemen sınavın başında gerekli gördüklerinizi sınav kağıdına aktarıp kopyalığı imha edin. Eğer bilmediğiniz sorulara gelmeyi beklerseniz hocanın en motive olduğu anlarda risk altına girmeniz gerekebilir.
8. Bir insanın görme açısı 220 derecedir. Yani icraata geçmeniz için uygun pozisyon bulunduğunuz nokta ile hoca arasındaki vektörün , hocanın burun doğrultusuyla yaptığı açının 110 dereceden fazla olduğu durumdur.
9.Hocanın duyma açısı ise 360 derecedir. Yani kesinlikle konuşarak kopya çekmeye çalışmayın. Ancak bu şansı sınıfta oluşabilecek global uğultular esnasında değerlendirebilirsiniz.
10.Hocanın sizinle ilgilenmiyormuş görünmesine aldanmayın.
Bölüm 2 : Kopya çekmek için uygulanmaması gereken yöntemler ve sebepleri.
1. Duvara yazmayın .Yazık devletin duvarlarına . Zaten bakması riskli , okuması zor.
2. Elinize kolunuza yazmayın . Kapasitesi yetersiz ve bakarken çok belli oluyor.
3. Kızlar bacaklarınıza yazmayın . İçim bi tuhaf oluyor. (Gerekçe de ilginç hani)
4. Şeffaf 0.5 kalemlerin içine kopyalık koymayın . Yuvarlak ve şeffaf yapısı gereği büyüteç özelliği gösteriyor ve uzaktan çok rahat görülüyor.
5. Kopyalığı avucunuzun içinde tutmayın. Elin duruşunda kesin bir anormallik oluşturur.
6. Hesap makinelerine yazmayın . Tüm hocalar duruma uyandı artık.
7. Şu yeşil beyaz Pelikan silgileri ortadan kesip arasına defter gibi kopya yerleştirmek tüm geçmiş yaşantımda rastladığım en * Yasak Kelime Kullandınız *ça kopya yöntemidir . Aman uzak durun . Anında enselenirsiniz. Eğer çok uygulayıp yakalanmadıysanız hocalarınızın listesini bana yollayın da yanlışlıkla tanışıp arkadaş falan olmaya kalkmayayım . Kih !
8. Kolunuzun içine kopyalık koymayın . Çıkarması kolay ama yerine itmesi zor. Eğer bu yöntemi illaki uygulamak istiyorsanız bkz. sonraki bölüm : madde 3.
Bölüm 3 : Post modern kopya yöntemleri Dikkat ! Bu bölümü yalnızca soğukkanlılığına güvenen arkadaşlar kullansın. Çocukların ulaşamayacağı , kuru ve serin yerlerde muhafaza edin. Beklenmeyen bir etki görüldüğünde bizzat bana başvurun.
1. Mühendislerin kullandığı 80 ila 100 gr/metrekare ’lik aydinger kağıtlarından 4 x 15 cm’lik şeritler oluşturup üst kısımdan 2 cm’lik boşluk bırakarak üzerini pilot kalemle doldurun . Bir kaleme sararak yay şekli verin . Üst tarafta bıraktığınız boşluktan sıranın altına sıkıca bantlayın. Bu kağıtlar yay şekli verildiğinde gerçek birer zemberek olurlar ve çekilip okunduktan sonra bırakıldığında ok gibi (Yaklaşık 30 m/sn hızla ) eski halini alarak sıranın altına kaçarlar. Eğer bıraktığınızda tuhaf bir ses çıkarıyorlarsa bırakırken öksürün.
2. Kış mevsimlerinde üzerinize bir hırka giyin. Hırkanın sağ ve sol ön parçalarının iç kısımlarına istediğiniz kadar sticker yapıştırabilirsiniz. Görülmemesi için elinizi kullanmayın. Göğsünüzü sıraya yaslayın . Hoca arka tarafa geçtiğinde kambur duruşunuzu koruyarak geriye doğru kalkarsanız hırka aşağı doğru sarkacağından tüm literatür gözlerinizin önünde olacaktır.
3. Naylon esaslı olmayan (Sigara kağıdı gibi materyaller ışıkta parlar) şeffaf kağıtlara normal yazılarla bilgileri doldurup yazılı kağıdının üzerine yerleştirin. Kağıt parlamıyorsa ve yeterince şeffafsa yazılar , yazılı kağıdının üzerindeymiş gibi görülecektir . Tabii bu yöntemi sınavın en başında uygularsanız doğal olarak hoca , kısa sürede o kadar yazıyı nasıl yazdığınızı düşünerek şüphelenecektir.
4. Kimlik kılıfı benzeri naylondan sağlam kılıflar hazırlayın . Sadece kağıt kullanırsanız yırtılabilir . İçine arkalı önlü malzemeyi yazın. Düğmecilerde satılan ve dikiş makinelerinde kullanılan lastiklerinden bir makara alın (Bu yöntem için paket lastiği sert gelir) . 30 cm uzunluğunda makine lastiği ile kopyalığı kol içinden omuz yakınlarına bağlayın . Kolunuzun manşet bölgesine kopyalığın içine rahat girip çıkabileceği kartondan yapılmış , kibrit kutusuna benzer (Nispeten daha ince) bir garaj yaparak yerleştirin. Kopyalığı çekmek için diğer ucuna bağlı ve giysinizle aynı renkte bir iplik kullanın.
5. Sıra üzerine yazmayı düşünüyorsanız yazılı kağıdını tutuş biçiminize göre kağıt boyutunu geçmeyecek kadar bölgeye ve tam kağıdın denk geleceği yere yazın. Hoca arka tarafa geçtiğinde kağıdı kaydırarak okuyun. Ve diğer zamanlarda yazılı kağıdının mutlaka sıradaki yazıları kapatmasına dikkat edin.
6. Hangi yöntemi uygularsanız uygulayın duruşunuz sınavın başından sonuna kadar kopyalıklarınıza bakabileceğiniz şekilde olsun . Belirgin pozisyon değişiklikleri dikkat çeker.
7. Eğer sizinle aynı sınıfta olmayan güvendiğiniz dostlarınız varsa sınav başında açacağınız cep telefonuyla soruların tamamını onlara okuyun. Onlar soruları her türlü doküman yardımıyla çözsünler . Daha sonra ortaklaşa kiraladığınız bir ses düzeni yardımıyla dışardan yüksek sesle ve müzikle karışık olarak yayınlasınlar. Okul dışından gelebilecek bu tür seslerde neler dendiğine , dikkatsiz bir kulak çok fazla önem vermez . Hoca fark etse bile en kötü ihtimalle sınav iptal olur ve bu yöntemi bir daha kullanmazsınız.
8. En sağlam yöntem derslerinize iyi çalışın. Arkadaşlar bildiğim ve aklıma gelen yöntemleri anlattım. Hocalarınızın kapasitesi oranında bunları çoğaltabilirsiniz. Ama her şeyden önce kapısı açık vaziyette sınav yapılan bir sınıfı dışarıdan izleyerek kopya çekmeye çalışanların nasıl kendini belli ettiğini izlemeye çalışın. Sizlerin de bu tür girişimlerde onlar gibi olduğunuzu aklınızdan çıkartmayın.
Alıntıdır...

26 Haziran 2007 Salı

25 Haziran 2007 Pazartesi

Günün Fıkrası


İki emekli parkta güvercinlere yem atıyorlardı.
Birincisi;
- "Şu güvercinlere ne zaman yem atsam, siyasetçileri hatırlıyorum" dedi.
Diğer ihtiyar;
- Neden...???
- "Yerde dolaşırlarken elimizden yiyorlar,havalanınca kafamıza sıçıyorlar..."

The first World Dynamic Architecture

SONRA HİGH RESOLUTİON DA İZLEYİN…İNANILMAZ TEKNOLOJİK BASİT FİZİK…

Dubai'de inşaat sektöründe bir ilke daha imza atıldı."Dynamic Architecture" ismini taşıyan proje çerçevesinde kendi etrafında 360 derece dönen bir kule yeni bir teknikle inşa edilecek.

313 metre ve 78 kattan oluşan ultra teknolojik kulenin her katı parça parça bir fabrikada inşa edilip binaya eklenecek. Dünyada ilk defa kullanılacak bir sistemle yapılacak döner kule hem rezidans hem de 6 yıldızlı otel olarak hizmet verecek.

Kulenin tamamı Dubai'deki fabrikalarda üretilen modüllerden inşa edilecek. Ana hedef iş kalitesini yükseltip maliyet ve iş süresini azaltmak. İnşaat tarihinde bir ilk olan bu sistem sayesinde işçi sayısı ortalama yüzde 90 oranında, maliyet ise yüzde 20 oranında azalacak.

Böylece kulenin tamamlanması için gerekli 18 ay içinde 2000 işçi yerine sadece 90 işçi çalışacak. Yüksek tekonoloji ve kontrol tekniklerinin kullanılacağı sistem sayesinde iş güvenliği riski de azalacak.

Da Vinci kulesi yeşil enerji üreterek kendi elektrik ihtiyacini da karşılayabilecek. Her iki kat arasına yerleştirilecek 48 rüzgar türbini sayesinde dünyada ilk kez bir bina bu kadar yüksek miktarda enerji üretecek.

"Tailor made solutions" ismi verilen bu sisteme göre fabrikada inşa edilen bloklar binanın temelinden itibaren yerleştirilecek. İnşaat sektöründe bir kat çıkmak üç hafta alırken bu sistem sayesinde 3 gün yeterli olacak. Her kat 12 modülden oluşacak.

Normal inşaatlara göre depreme 1.3 kat daha dayanıklı inşa edilecek kulede isteyen arabasını özel bir asansör sayesinde oturduğu kata park edebilecek.

330 milyon dolara mal olacak Da Vinci kulelerinin en büyük özelliği her katının kendi etrafında dönebiliyor olması. Ses komuta sistemiyle dönecek olan katlar birbirinden bağımsız olarak hareket edebilecek. İsteyen istediği zaman oturduğu katın manzarasını değiştirebilecek.

Dünyanın tek yedi yıldızlı oteli Burj El Arap yakınlarında inşa edilecek kulede oturanlar aynı masada sabah kahvaltısında güneşin doğuşunu, akşam yemeğinde güneşin batışını seyredebilecek.

Projenin yaratıcısı Floransalı mimar David Fisher döner kulelerden New York, Tokyo, Londra, Hong Kong başta olmak üzere dünyanın en önemli merkezlerinde toplam 12 adet inşa edecek. Her kulenin konsepti aynı olsa da birbirinden değişik olarak inşa edilecek. Kulelerin modüllerinin tamamı Dubai'de inşa edilerek gemilerle bu şehirlere taşınacak.

Dubai'de inşa edilecek Da Vinci kulesinin görüntüleri için...

19 Haziran 2007 Salı

Başarılı bir yatırımcı olmak için...

Günümüzün yatırım anlayışı ve enstrümanları değişiyor. Geçmişte klasik yöntemlerle paradan para kazananlar, bugün çok farklı yöntemleri kullanabiliyorlar.

Başarılı bir yatırımcı olmak için gereken beceriler, başarılı bir aşçı olmak için gereken becerilere benzer. Yemek kitaplarında işe başlamadan önce tarifin tümünü okumanız, malzemelerin tümünün elinizin altında olması ve birkaç deneme yapıp da başarılı olduğunuzu görmeden önce tarife kesinlikle bağlı kalmanız gerektiği vurgulanır. Bu harika öğüt, yatırım konusunda uygulandığında, gerçekten de iyi bir kazanç elde etmenizin garantisi olacaktır.

1.İyi bir gözlemci olun. Yatırım dünyasının yıldızlarına hayranım; ama onların doğuştan üstün insanlar olduklarına inanmıyorum. Onlar sadece yaşamı gözlemleme konusunda ustalar. Bizlerin göremediği fırsatları, gelişmeleri ve kültürel değişiklikleri görmek için kayaları kaldırıp altına bakmayı biliyorlar. Ya da bizim sadece bir kaya gördüğümüz yerde o yıldızlar, parasal fırsatların göz kırptığını görebiliyorlar. Bu insanlar herkesten daha fazla kayanın altına bakıyorlar. Üstelik hangi kayaların altında, bir hisse senedinin fiyatının artmasını sağlayacak koşulların var olduğunu biliyorlar. Onların akılları her zaman yatırımda. Alışverişe gittikleri zaman en çok nelerin satın alındığını izliyorlar. Haberleri dinlerken ya da gazete okurken "Bu olay benim yatırımlarımı nasıl etkiler?" diye düşünüyorlar. Çocukları eve gelip de yeni bir çift yeşil keten ayakkabı almaları gerektiğini söylediklerinde, bu yıldızlar çocuklar arasındaki bu yeni çılgınlığın ayakkabı üreticilerini, aynı zamanda keten, pamuk ve yeşil boya üreticilerini nasıl etkileyebileceğini düşünüyorlar.

2. Başarılı bir yatırımcı olmanın yalnızca hisse senedi toplamakla sınırlı olduğunu asla düşünmeyin. Başarılı bir yatırımcı olmak iyi bir zamanlama, doğru bir kaynak dağıtımı ve sabır gerektirir.

3.Temel muhasebe ilkelerini öğrenin. Hisse senedi analizi büyük oranda şirketlerin değerine dayanır. Şirketlerin değerini bilmek için mali tabloları okuyabilmeniz ve yorumunu yapabilmeniz gerekir. Serbest nakit akışı, sermaye kârlılığı, fiyat—kazanç ve satış oranlarının ne anlama geldiğini su gibi bilmelisiniz.

4.Basit grafikler yapmayı öğrenin. Grafik yapmak gelişmeleri görebilmenizi ve alım zamanlarınızı planlayabilmenizi sağlayacaktır.

5.Nereden bilgi edineceğinizi bulun. Bilgi çağında yaşıyoruz. Bilmeniz gereken her şey web sitelerinde, haber portallarında hazır. Bunlardan nasıl bilgi alacağınızı ve kuru gürültü arasından işinize yarayacak bilgileri seçip almayı bilmelisiniz.

6.Yatırım hedeflerinizi belirleyin. Ne kazanmaya çalışıyorsunuz? Paranızı ne kadar süreyle yatıracaksınız? Asla bir plan yapmadan, ne kazanmaya çalıştığınızı bilmeden yatırım yapmayın. Ne kadar tasarruf etmeniz gerekiyor? Belirlediğimiz süre içinde hedefinize ulaşmak için yatırımınızın getirisinin ne olması gerekiyor? Pek çok insan, planları dev kazançlar öngörmese bile agresif bir yatırım biçimine kapılarak para kaybetmektedir. Para kaybettiklerinde planları da tehlikeye girmektedir. Oysa riski düşük bir yaklaşım benimseyip planlarına bağlı kalsalar daha iyi olur.

7.Risk toleransınızı bilin. Siz de, ben de daha önce bu konuda kendimize yalan söylemişizdir. Riske dayanabileceğinizi söylersiniz; ama para kazandığınız sürece, öyle değil mi? 100 bin dolarlık bir yatırım yapıp da ertesi gün paranızın yüzde 30 değer kaybettiğini öğrenseniz ne hissedersiniz? Bu oldukça sık görülen bir durumdur. Siz borsadaki böylesine bir düşüşü kaldırabilecek durumda mısınız? Asla risk—kazanç oranını bilmeden yatırım yapmayın. Yatırdığınız paranın artması ya da azalması olasılığı ne kadar? Ne kadar artar ya da azalır? Riskten kaçmayın, risk olmazsa kazanç da olmaz.

8.Bir yıl önceki hisse senedinin değerinin ne olduğunu unutun. Hisse senedine ne kadar para ödediğinizi unutun. Eğer fiyatı çok yüksek olduğu için bir hisse senedini almaktan çekiniyorsanız, ya da elinizdeki bir kağıdı yeterince yüksek olmadığı, fazla yükseldiği veya düştüğü için satmaktan kaçınıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Bir kağıdı değerlendirirken bir yıl önceki fiyatına ya da sizin ona ne kadar ödemiş olduğunuza bakılmaz.

9.Kurallarınıza bağlı kalın ve duygusal davranmayın. Bunu yapmak kolay değildir. Ama serinkanlı, disiplinli, duygularından arınmış bir yatırım politikası sürdürmek daha iyi, daha zengin bir yatırımcı olmanızı sağlayacaktır. Kısa dönemli hareketler canınızı sıkmasın. Modaya göre yatırım yapmayın. Yeni teoriler duyacaksınız. Örneğin "En yüksek kâr payını getiren en düşük fiyatlı Dow Jones kağıtlarını alın" gibi. Herkes bunu yapmaya başlarsa başlangıçtaki durum değişebilir. Son olarak da duygularınıza kapılmayın ve kendi kendinize tahminler yürütmeyin.

10.Kendinizle barışık olun. Kazançlı her kağıdı alacaksınız diye bir şey yoktur. Doğru da yapabilirsiniz yanlış da, çünkü eğer gerektiği gibi yatırım yaparsanız büyük olasılıkla yalnızca yüzde 55 oranında haklı çıkacaksınız. Zweig and Associates'ten Foster Friess ve David Katzen ile ilk görüştüğümde neredeyse şok geçirdiğimi hiç unutmuyorum. Hisse senetlerinin ne kadarında para kaybettiklerini sormuştum. Bazen yüzde 40, bazen daha fazla diye yanıtladılar; ama yine de yükselen hisse senetleri ile inanılmaz bir başarı sağlayabilmişlerdi. Ben elimdeki kağıtlardan birinden bile zarar etsem çıldıracak gibi olurdum. Ama artık öyle yapmıyorum. Borsada ne olacağını hiçbir zaman hesaplayamazsınız. Orada kesin kurallar işlemez.

11.Uzun dönem için yatırım yapın. Hisse senetleri bazındaki ya da ekonomideki kısa dönemli dalgalanmaları tahmin etmeye çalışmak, en iyi borsa yatırımcıları ya da en iyi ekonomistler için bile güç bir iştir.

12.Unutmayın ki para kraldır. Hangi piyasada olursanız olun para her zaman kraldır ve öyle de kalacaktır. Yalnızca yüzde 4 ya da 5 oranında kazanıyor olsanız bile her zaman elinizde bir miktar nakit olmalı. Daha fazla kağıt almak, kayıpları sınırlamak ve iyi bir alışverişe hazır olmak için nakit gereklidir. Hiçbir zaman yüzde yüz hisse senetlerine yatırım yapmayın.

* Kenneth A. Stern Personal Excellence

17 Haziran 2007 Pazar

14 Haziran 2007 Perşembe

DERİN GEVŞEME TEKNİĞİ

Derin Gevşeme Tekniği

Adım 1: Açıklama

Bu teknikte tüm bedeni yönlendirmeli olarak gevşeteceğiz ve beden farkındalığını bırakacağız.

Duruş: Şavasana

Adım 2: Bele Kadar Gevşeme

Ayak parmaklarını gevşet.

Tabanlarını gevşet. Ayak bileklerini gevşet. Tüm ayakların tamamen gevşek olsun.

Aşağıdan yukarıya doğru baldırlarını gevşet.

Dizlerini tamamen rahat bırak.

Aşağıdan yukarıya doğru uyluklarını gevşet.

Kasıklarını ve kaba etlerini gevşet ve tamamen rahat bırak.

Bele kadar tüm bedenin gevşesin.

Bacaklarının bedeninin diğer bölgelerine göre olan farkını hisset. Şekil ve ağırlığının ortadan kalktığını, tamamn gevşediğini hisset.

Şimdi bu farkındalığı daha da artırmak için birlikte bir kez Akara. Derin bir nefes al... (yüksek sesle A sesi çıkar)

Adım 3: Gövdenin gevşemesi

Göbek bölgeni gevşet, diyafram karın, mide tamamen gevşesin.

Aşağıdan yukarıya doğru göğsünü gevşet. Nefesindeki hafifliği hisset. Sanki bir kuş kadar hafif nefesler alıp veriyoruz.

Sırtın alt bölümleri, orta ve üst bölümlerini gevşet.

Omuzlarını gevşet.

Yukarıdan aşağıya doğru üst kollarını gevşet.

Dirseklerini gevşet.

Yukarıdan aşağıya doğru alt kollarını gevşet.

Bileklerini, avuç içlerini ve parmaklarını tamamen yere bırak.

Baş dışında tüm bedendeki hafifliği hisset. Sanki orada yokmuş gibi, sanki havada yüzer gibi olduğunu hisset.

Şimdi bu farkındalığı artırmak için birlikte bir kez Ukara. Derin bir nefes al... (yüksek sesle U sesi çıkar)

Adım 4: Başın gevşetilmesi

Boynu gevşetmeye başlıyoruz. Boynun ön bölümleri, yan bölümleri ve arka bölümlerini gevşet.

Çene, yanaklar, dudaklar, burun gözler ve göz küreleri, kaşlar, alın bölgesi ve tümüyle baş derisi tamamen gevşet ve rahatlat.

Şimdi bu farkındalığı artırmak için birlikte bir kez Makara. Derin bir nefes al... (yüksek sesle M sesi çıkar)

Adım 5: Tüm bedenin gözden geçirilmesi

Şimdi bedenimiz tamamen gevşek ve rahat. Gevşememiş birkaç kasın kalma ihtimaline karşı bedeni bir kez daha aşağıdan yukarıya gözden geçireceğiz.

Ayaklar, ayak bilekleri, baldırlar, dizler, uyluklar, kasık bölgesi, kaba etler, karın, mide ve diyafram, aşağıdan yukarıya tümüyle göğüs bölgesi, omuzlar, yukarıdan aşağıya doğru üst kollar, dirsekler, alt kollar, bilekler ve eller. Boyun ;ön, yan ve arka bölümler, çene, yanaklar, dudaklar, burun, gözler, kaşlar, alın ve tümüyle baş derisi. Tamamen gevşet ve rahatlat. Tamamen yere bırak.

Şimdi bu duyguyu kuvvetlendirmek için birlikte bir kez tek nefeste AUMakara. Derin bir nefes al... (yüksek sesle tek nefesi üçe bölerek A-U-M seslerini çıkar)

Adım 6: Beden bilincini terk ediş

Artık tamamen gevşek ve rahatız. Beden sanki orada değilmiş sanki havada asılı gibi. Tamamen gevşek ve rahat.

Şimdi kapalı gözlerimizin ardında pırıl pırıl masmavi bir gökyüzü hayal edelim. Masmavi, bulutsuz ve engin bir gökyüzü...

Şimdi yavaş yavaş bu gökyüzüne doğru yükselelim ta ki bu gökyüzüne ulaşana kadar.

Artık tamamen gökyüzünün içindeyiz. Burada yavaş yavaş acele etmeden genişlemeye başlayalım. Genişleyelim, genleşelim, tamame bu gökyüzü haline gelelim, tıpkı bir yağmur damlasının okyanus düşmesi ve okyanus içinde kaybolması gibi biz de şuurumuzu kaybetmeden gökyüzüden eriyelim. Böylece onun tüm değerlerini hissedelim, enginliğini, sonsuzluğunu, her yerde oluşunu ama hiçbir şeyden etkilenmeyişini, sessizliğini, huzurunu, büyüklüğünü, değişmezliğini ve her yerde var olan Bir’liği hissedelim... Tüm bu değerlerin kendi öz değerlerimiz olduğunu fark edelim ve bir müddet bu şekilde kalalım...

Adım 7: Geri dönüş adımları

Şimdi yavaş yavaş kendimizi bu gökyüzünden ayırmaya başlıyoruz. Artık kendimizi gökyüzünden ayırdık, gökyüzünü hala gördüğümüz halde artık biz gökyüzü değiliz. Yavaş yavaş buraya, bu odaya geri döndük. Bedenimizi hissetmeye başlıyoruz... Ama biraz önce hissetmiş olduğumuz evrensel birlik ve sonsuzluk duygusu hala bizimle. Herşeyde bulunan birliği ve tüm değerleri hala hissediyoruz. Böylece bedende olduğumuz halde şuurumuz geçmişe göre daha açık. Artık biliyoruz ki biz evrenin biricik çocuğuyuz!

Şimdi bu duyguyu kuvvetlendirmek için birlikte bir kez Omkara. Derin bir nefes al.... (yüksek sesle Om sesini çıkar)

Adım 8: Tam ve kesin olarak geri dönüş

Bedenini tam olarak hissetmek için önce ayak parmaklarını ve ellerini hafif hafif hareket ettirmeye başla. Tam olarak bedeni hissettiğinde, bacaklarını birleştir, kollarını bedenine yaklaştır. Sol ayağını yere bas, dizini kır. Sol elini göbeğine koy. Sağ elin başın gerisinde olsun. Şimdi yavaşça sol ayağından güç alarak sağ yanına doğru dön. Bacaklarını üst üste koy, sol kolunu kalçana koy. Tek bir çizgide kal ve dengeni hisset.

Şimdi her iki elini yere bas ve ellerinden güç alarak doğrul ve otur.

TELKİN

1. Aşağıdaki telkin cümlelerini okuduktan sonra takip eden açıklamaları inceleyin. Önce telkin cümlelerinin inanç temellerini yerleştirmeliyiz.

a) Her gün Büyük Yeteneklerim Sürekli Gelişiyor.

Bu sözü milyonlarca defa kendinize söyleyeceksiniz. Lütfen önce bir kaç saatinizi kendinize ay ırın. Tüm geçmişinize bakın. Bu güne kadar başardığınız küçük büyük ne varsa, edindiğiniz küçücük bir tecrübe bile olsa not defterinize kaydediniz. Göreceksiniz ki küçümsediğiniz siz, çok büyük işleri zaten başardınız. Köyde hiç bir kültürel ve tecrübi birikimi olmayan bir çobana göre çok farklı birikimleriniz var. Bunları tekrar tekrar düşünerek ne kadar yetenek potansiyeliniz olduğunu kendinize söyleyeceksiniz.

b) Her gün Daha Üstün Olmaya Devam ediyorum

Bu inancı da milyonlarca defa tekrar edeceksiniz. Unutmayın zaten her gün binlerce defa kendiniz hakkında kendinize bir şeyler söylüyorsunuz. Geçmişteki tecrübelerinizi hep yüklediğiniz anlamlarla sık sık kendinize söylediniz. Şimdi o tecrübelerin anlamını değiştiriyorsunuz ve yine kendinize söylüyorsunuz. Ba şaran insanların

33

geçmişlerini düşünün. Bir Marslı gibi, başka bir yaratık gibi dünyaya gelmediler. Onlar da sizin gibi önce, okuma- yazma bilmiyorlardı. Onlar da annelerinin kucağında büyüdüler. Hatta biz bir anne kucağından yoksun idiyseniz daha üstün olma fırsatına sahip olduk demektir. Daha büyük asker daha zor şartlara rağmen zafere kavuşan askerdir. Başarılı olduklarını bildiğiniz insanlara göre daha çok fakirlik, hastalık veya acı çekmişseniz ruhunuz daha dolu ve heyecanlı demektir. Tüm bunlar diğerlerinden daha da üstün olabilmeniz konusunda sizi daha yukarılara itecektir. Bu yeni iç konuşmanın duygularınızda yol açtığı değişikliği hemen görmelisiniz.

c) Her gün Daha Başarılı Olmaya Devam Ediyorum.

Lütfen geçmişinize bakınız. 10 yıl önceki siz ile 5 yıl önceki ve bugünkü sizi karşılaştırın. Bu karşılaştırma biçimi bir alışkanlık olarak yerleşmelidir. Her zaman dikkat etmeniz gereken, azıcık da olsa üstünleştiğiniz noktalar olmalıdır. Çoğu insanın düştüğü korkunç hataya düşmeyin. Kendinizi çok imkanı olan başkalarıyla değil; bugün düne göre daha çok imkanı olan kendinizle karşılaştıracaksınız. Siz size göre üstünleşiyorsunuz. Nerelerde ne kadar? Üstün noktalarınızı görmek için kendinizden aşağıda olanlara bakabilirsiniz ama asla kendinizden üstün olanlara bakarak kendinizde üstün noktalar aramayın. Aksi taktirde ilerleme sürecini gerileme sürecine dönüştürürsünüz. Kendinizden üstün olanlara sadece nerelere çıkmak istediğinizi düşündüğünüzde bakmalısınız. Bu bakış sizi yukarıya çekecektir. Bu ilerleyişinizi milyonlarca defa görmelisiniz. Unutmayın, beynimiz dışarıdaki gerçeğimizi hayalimizde kurguladığımız gerçeğimizden ayıramaz. Yani yetim bir bebeği görmek sizi üzdüğü kadar, yetim bir çocuğu hayal etmek de sizi üzer. Dışarıdaki gerçeği biz kontrol edemeyiz ama hayalimizdeki gerçekle istediğimiz gibi oynayabiliriz, onu hemen değiştirebiliriz. Hemen değişmek istediğimize göre ilk yapmamız gereken hayalimizi değiştirmektir.

d) Önüme Çıkan Her İşi Hemen Yapıyorum.

Karşınızda çözülmesi gereken bir problem mi var? Hemen harekete geçiyorsunuz. Problem yoksa aramalısınız. Çünkü özellikle bu çağda problemsiz hiçbir köşe bulamayız. Üstlenebileceğimiz bir çok görev vardır. Biz görevi arayarak üstlenmesek bile çoğu zaman görev bir fırsat olarak bize sunulur. Çoğu insan bu tür fırsatları angarya görerek reddeder. Bilmeliyiz ki yaptığımız her işin hemen parasal bir karşılığı olmak zorunda değildir. En önemli karşılık edineceğiniz paha biçilmez tecrübedir. Önce gereken mükemmellikte işi gerçekleştiremeseniz de bilmesiniz ki hiç kimse bir işi ilk yaptığında kusursuz olmamıştır.

Yolda yürüyen bir görme özürlüyü kolundan tutup yardım etmek mi gerekiyor? Bir milletvekilinin bir konuda uyarılması mı gerekiyor? Yetim bir çocuğun başının okşanması mı gerekiyor? Ailenizin geçiminin sağlanması mı gerekiyor? Daha neler bulacaksınız. Neden siz değil de bir başkası yapsın bunları? Başkası da yalnız başına eksik yapmaya mahkum üstelik... Sizi sadece bu tutumunuz ve bu tutuma bağlı olarak sürdürdüğünüz tekrarlarınız geliştirir. Hiç bir iş angarya değildir. Ücretsiz çıraklık yapsanız bile edindiğiniz tecrübe bir gün paha biçilmez olacak ve eğer ücret arıyorsanız yılların emek birikimini bir gecede alabilecek hale gelebildiğinizi göreceksiniz.

Burada tabii ki her işi hemen yapmaya kalkın demiyoruz. “Arzuladığınız size” destek olabilecek, o kişi olabilmek için gerekli yeteneklerinizin gelişmesine destek olacak her iş fırsatına sahip çıkın diyoruz.

2.Aşağıdaki Telkinleri derin gevşemeyi takiben uyguluyorsunuz. Her bir telkini 10’ar defa zihninizden tekrar edin.


--Her gün dostlarımı daha çok seviyorum.

Her gün kendime güvenim ve cesaretim artıyor. Her gün sahnede daha yüksek güvenle konuşuyorum.

3.Aşağıdaki telkin cümlelerini seminer ortamında (veya arkadaşlarınızla birlikte başka bir ortamda) yüksek sesle söyleyiniz. Önce hep birlikte, ardından tek tek.

--Kendime güvenim artıyor.

--Cesaretim artıyor.

--Yaratıcımın verdiği gücü hissediyorum.

--Tüm engelleri aşıyorum.

--Hızla güçleniyorum.

--Hepinizi çok seviyorum.

YIKICI İNANÇLAR

Başkaları Varken Bu İşi Yapmak Bana Düşmez


Herkes böyle düşünseydi şimdi geceleri karanlıkta kalıyor olacaktık. Hepimizin hayatını değiştiren insanlar böyle düşünmüyorlardı. Bu iş öncelikle birinci derecede bana düşer diyen insanlar o işi yapan insanlardır. Farklılaşan insanlar derhal sorumluluk üstlenen insanlardır. Kullandığınız her şey başkalarının ürettiği şeyler midir? Neden siz de üretmeyesiniz? Bu işin sorumluluğu benim omuzlarımda dediğinizde birden o işin önderi konumuna getirildiğinizi göreceksiniz. Bu konulmuş bir kanundur. Sizin yaptığınız işi başkalarının da yapmasının size zararı yoktur. Siz de yaparsanız o iş daha mükemmele ulaşır. Kaldı ki eğer duygularınızı kuvvetli kullanıyor ve daha çok çalışıyorsanız, o işi yapan başkalarının da lideri konumuna yükselirsiniz.

Dünyada iki tip insan vardır: Yöneten ve yönetilenler; güdenler ve güdülenler; düşünce üretenler ve üretilen düşünceyi taklit edenler... Birinci sınıfta yer alanlar tüm insanlığın %10’undan azdır. siz sadece bir inanç ve bakış açısı değişikliği ile ilk guruba dahil olabilirsiniz.

Eğer hala “ben yapamam” diyorsanız, o zaman bilmelisiniz ki yapmak istemiyorsunuz. Yani “ben yapmak istemiyorum” demek istiyorsunuz. Yapabileceğini bildiği halde yapmak istemeyen insan için ise yap ılabilecek hiç bir şey yoktur. Yaratıcımız ne yapabileceklerini bilen insanların tercihlerine müdahale etme hakkını ve gücünü kimseye vermemiştir.

YIKICI İNANÇLAR

-Şimdiye Kadar Hep Başarısız Oldum

Edison da elektriği bulmak için yıllarca beklemek ve binlerce deney yapmak zorunda kalmıştı. Bir ABD başkanı sonunda başkan olabilmek için yıllarca bir çok seçime girmek ve kaybetmek zorunda kalmıştı. Hayat her zaman sabırla hedefleri üzerinde durmaya devam edenleri hedefe ulaştırmıştır.

Dağarcığınızdan “başarısızlık” kelimesini kaldırmak zorundasınız. Böyle bir olgu yoktur; teşebbüse devam eden insan için başarısızlık yoktur. Sadece her defasında başarıya bir adım daha yaklaşmak vardır. Başarısızlık denilen her şey sizi başarıya götürmeyen bir yolun keşfidir. Her başarısızlık zannedilen olay bizin için paha biçilmez derslerle doludur. Eğer yaptıklarınızın sonucunu kontrol etmemişseniz “başarısızlığınıza” hükmedecek ve çalışmaktan vazgeçeceksiniz. Elinizde bir pusula yoksa tek başarı yolunuz deneme-yanılmadır. Oysa şimdi elinizde başarıya ulaşanların oluşturduğu pusulalar vardır.

“Başarısızlık” kelimenizi kaldırmakla kalmamalı ve bu kelimeye yüklediğiniz tecrübelerinizin anlamlarını da “başarıya bir adım daya yaklaştım” şeklinde değiştirmelisiniz. Bu değişikliği yaptığınızda aslında gerçeğin ta kendisinin de bu olduğunu göreceksiniz.

Eğer bu kelimeyi unutamıyorsanız, mutlaka kullanacaksanız, başarısızlığı doğru tanımlayın. Gerçekte tek başarısızlık vardır: Çalışmaktan, denemekten, teşebbüsten vazgeçmek...

YIKICI İNANÇLAR

-Bu İşi Başaran İnsanlar Benden Çok Üstün


Kendinizi yanıltıyorsunuz. bir vakitler Anthony Robbins de böyle düşündüğünü söylüyor. 20 yaşlarında iken bir otelde hizmetli olarak çalışıyordu. Fakir ve eğitimsizdi. Çektiği ızdırap canına tak ettiğinde tüm hayatını kökten değiştirmeye karar verdi. Önce bir hızlı okuma kursuna gitti ve ardından birkaç yıl içinde 700 kitap okudu. Bugün aynı adam Amerika Birleşik Devletlerinin her yıl milyonlarca dolar kazanan adamı ve neredeyse tüm dünyada tanınıyor. yıllarını eğitime harcayan profesörler bile önce hafife aldıkları bu yüksek eğitimi olmayan adamdan ders almaya ve kitaplarını tavsiye etmeye başladılar. Onun hayatını sadece on yıl içinde böylesine değiştiren neydi? O sadece başarmak için yola çıktı ve kader onu başarıya ulaştırdı. Onun kavradığı gerçeği biz de kavramalıyız.


Şunları bilmeliyiz. İnsanın sinir sisteminde milyarlarca nöron vardır. Nöronlardan oluşan beynimiz saniyede 30 milyar bitlik bilgi işleyebilmektedir. Herhangi bir normal beyinde oluşturulabilecek potansiyel örgü veya bağlantı sayısı 1 rakamını izleyen 10 milyon kilometre sıfırla ifade edilebiliyor. Kafamızdaki her bir nöronun bir milyon bitlik enformasyon depolama kapasitesi vardır. Bu korkunç potansiyel sağlıklı olan herkeste vardır ve biz insanlar potansiyelimizin ortalama olarak % 1’ini kullanıyoruz. Geri kalan büyük kapasite ise kullanmamız için bizi bekliyor.

200 civarındaki buluşun sahibi Edison başarının % 99’unu çalışmaya, %1’ini de zekaya bağlamaktadır. Bu zekanın önemsiz olduğu anlamına gelmez. bunun anlamı zekanın tek gelişme yolunun çalışma olduğunu gösterir.

Evet sonuçta bu işi başaranlar sizden üstündür. Ama bu üstünlükleri sizden üstün do ğmalarından kaynaklanmaz. Sadece çalışarak üstün hale gelmişlerdir. Tarihe üstün olarak geçen herkes sadece ve yalnızca amansızca çalışarak üstünleşmişler; yani kullandıkları beyin kapasitelerini arttırmışlardır. Diğerlerinden hiç farkınız olmadığı halde kendinizi üstün olmamaya mahkum ederseniz oluşturduğunuz bu inanç kalıbı tüm hayatınız boyunca sizin üstün olmanızı engelleyecektir.

YIKICI İNANÇLAR

Ben Yeterince Yetenekli Değilim


Size de Edison veya Einstein gibi günü 24 saat olan bir ömür emanet edildi. Siz de kafatasınızın içinde bütün diğer insanlar gibi ölünceye kadar eşit sayıda milyarlarca sinir hücresinden oluşturulan harika bir beyin mekanizması taşıyorsunuz. Siz de herkes gibi sadece süt emme yeteneği gelişmiş olarak dünyaya gönderildiniz ve bunun dışındaki her şeyi dünyada öğrendiniz. Öyle büyük bir potansiyele sahipsiniz ki milyonlarca i ş yapsanız bile beyin kapasitenizin hala yaklaşık binde bir-ikisini kullanıyorsunuz. Kimse sizden üstün yeteneklerle yaratılmadı. Siz de kimseden üstün yeteneklerle yaratılmadınız. Öyleyse neden bazı insanlar zirvelere tırmanıyorlar? Neden sempati, karizma, zenginlik, şöhret gibi değerler yalnızca bazı insanların elinde kalıyor? Fizikçi iseniz neden bir Einstein veya Abdüsselam değilsiniz? Edebiyatçı iseniz tarihin gerilerinde hala parlak kalan Shakeasper’in ötesine neden geçmiyorsunuz?

İnsanı potansiyel üstünlüğüne kavuşturan tek vasıta “bilgi” ve bilgiye dayalı “eğitim”dir. Kendinizi incelediğinizde bilgiye dayalı olmayan hiç bir becerinizi bulamayacaksınız. Okuma-yazması olmayan Hz. Peygamber’e(asm) Kur’an’da geçen ilk emrin “oku” yani “öğren” olması şaşırtıcı gelmiyor mu? Bugün biz bilgilerimizin % 80’ini okuma yoluyla elde ediyoruz.


Siz sel yığınlarında kendinizi sürükleyen bir sıradanlığa layık olamayacak kadar üstünsünüz. Hayallerinizde yaşayan
“büyük size” ulaşmak sizin elinizdedir. Kimse günlük 24 saatine bir dakika ekleyemez. Ama siz bir gününüze 10
günlük işi sığdırabilirsiniz. Bu güne kadar kişisel yeteneklerinize ne kadar yatırım yaptınız?

Zihninizden yükselen çeşitli itiraz sesleri duyuluyor; iddialarımızı küçümsüyor musunuz? O zaman aşağıdaki açıklamalara ne diyeceksiniz?

13 Haziran 2007 Çarşamba

Parfüm Seçimi ...?

Parfüm Seçimi


Kullanacağınız zamana ve mekana elverişli parfüm alın.

Aynı anda en fazla 3 koku deneyin. Daha fazla denerseniz burnunuz farkı algılama kapasitesini kaybedecektir. Yanılıp sonradan beğenmeyeceğiniz bir kokuyu satın alabilirsiniz.

Parfüm hakkında şişeden koklayarak karar vermeyin. Parfümün kokusu vücut kimyanızla temas edince ortaya çıkar. Bileğinizin içine küçük bir miktar sürün ve bir süre bekledikten sonra koklayın.

Parfüm satın almadan önce kokunun oturması için en az 10 dakika bekleyin. Bu sürede alkol buharlaşacak, parfümün vücudunuzun kimyasıyla uyumu tamamlanacak ve gerçek kokusu ve etkisi ortaya çıkacaktır.

Başkasında beğendiğiniz bir parfümü vücudunuzda denemeden alma yanılgısına düşmeyin. Her insanın ten kimyası farklıdır.

Koku duyunuz günün ilerleyen saatlerinde keskinleşir. Parfüm almak için akşamüstlerini tercih edin.

Seçim yaparken kendi vücut kokunuzu tamamlayan kokuları tercih edin.

Yıl boyu tek kokuya bağımlı kalmayın: ısı farkları kokuların yoğunluğunu etkileyebilir.

Uyarı: Eğer ilk 3 denemenizde size uyan bir parfüm bulamadıysanız burnunuzun koku algılama kapasitesindeki kaybı tolare etmek için bir miktar kahve koklamanız çok faydalı olacaktır...

Parfüm Nasıl Kullanılmalı?

BÜYÜKSÜN emotional_girl
Parfüm Nasıl Kullanılmalı?



Nerelerde Ve Ne Şekilde Kullanmalıyız


Vücut
Parfümler kokularını yaymak için sıcaklık, hareket gibi faktörlere ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle parfüm sürmek açısından vücudun bazı bölgeleri ayrıcalıklıdır:
Sıcak ve nemli noktalar. Koltuk altları, göğüs araları, ense, kulak arkaları ve göbek.
Kanın fazla pompalandığı noktalar. Bilek içleri, şakaklar ve boyun. Hareketli noktalar. Dirsekler ve diz içleri.

Saçlar
Saçınızı parfümlemek istiyorsanız, öncelikle temiz olmalarına dikkat edin. Kokuların birbirine karışmaması için şampuanınızı kokusuz olanlar arasından seçin. Saçlarınız kısa ise saç diplerinize, uzun ise uçlarına sıkmanız yeterli olacaktır.
Küçük bir Öneri:
Saçınızı fırçalamadan önce fırçanıza biraz parfüm sıkın.

Giysiler
Parfümler pamuklu, yünlü gibi doğal lifle dokunmuş kumaşlarda çok kalıcıdır ve rahat yayılır. Sentetik liflerde yayılımı ve kalıcılığı azdır. Parfümün en kalıcı olduğu dokular ise kürkler ve muslin kumaştan yapılmış eşarplardır. Giysiler parfümlenebilir ama gelişigüzel değil:
- Parfümünüzü ceket ve mantoların astarlarına, etek ve elbiselerin etek baskılarına sıkın.
- Asla giysilerinizi farklı parfümler sıkmayın. Üst üste sıkılan parfümlerin molekülleri iyi bir karışım oluşturmaz ve kötü bir etki uyandırır.
- İpekli giysilerinize parfüm sıkmayın, kalıcı lekeler bırakır.
- Eğer parfümünüzü sık sık değiştiriyorsanız, sadece vücudunuzu parfümlemekle yetinin. Koku zaten giysilerinize de sinecektir.
- Mücevher ve özellikle incilerinizin yakınında parfüm kullanmayın: Parfümlerdeki alkol mücevherlerin parlaklığını yok eder ve incileri sarartabilir.
- Giysi dolabınızı parfümlemeyi unutmayın.

Küçük bir Öneri: İç çamaşırlarınızın bulunduğu dolap veya çekmeceye parfümünüzle nemlendirdiğiniz yünlü bir kumaş parçası koyun.

İlgİnÇ Yasaklar

İlgİnÇ Yasaklar
________________________________________
ARIZONA
• Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
• Eşeklerin küvette uyuması yasak.
• Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç "ağır suç" sayılıyor.
• Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
• Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
• Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
• Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.

CALIFORNIA
• Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km'den fazla sürat yapamaz.
• Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
• Arcdia kentinde, tavuskuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
• Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm'den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
• Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.

ILLINOIS
• Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
• Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.

COLORADO
• İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
• Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.

CONNECTICUT
• Bisikletle saatte 90 km'den fazla sürat yapmak yasak.
• New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km'den fazla sürat yapamazlar.
• Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.

FLORIDA
• Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
• At hırsızlığının cezası idam.

GEORGIA
• Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
• Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
• Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.

WYOMING
• Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
• Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.

GÜNEY DAKOTA
• Bir beyaz, kendi evinde ya da arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse, öldürebilir. Kızılderililer "saldırgan taraf" kabul ediliyor.
• Eyalet sınırları içindeki peynir fabrikalarında uyumak yasak.
• Spearfish kentinde 3 Kızılderili'yi sokakta vurmak serbest

TEXAS
• Bir başkasının ineğinin sütünü içmek yasak.
• Ayakta bira içerken bardak en fazla üç kez yudumlanabiliyor. Dördüncü yudum yasak; içmek için oturmak gerekiyor.
• Britannica Ansiklopedisi eyalet genelinde yasak. Çünkü içinde nasıl bira yapıldığı tarif ediliyor.
• Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak.
• San Antonio'da sığır hırsızlığının cezası, hırsızı çaldığı yerde asmak.

MARYLAND
• Bir aslanı sinemaya götürmek yasak.
• Ocean City'de, yüzerken yemek yemek yasak.

MISSISSIPPI
• Davar çalmanın cezası asılmak.

MONTANA
• Yedi ya da daha fazla Kızılderili'yi bir arada görürseniz vicdan azabı çekmeden ve yasayı da arkanıza alarak öldürebilirsiniz.
• Bir kadının eşine ait bir mektubu açması ağır suç.

NEBRASKA
• Çocukların kilisede geğirmesi yasak.
• Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak.
• Waterloo kentinde berberlerin 07.00 - 19.00 arası soğan yemeleri yasak.

NEVADA
• Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.
• Karayoluna deveyle çıkmak yasak..

KUZEY CAROLINA
• Fillerin pamuk tarlalarına girmesi yasak.
OHIO
• Balıkları sarhoş etmek yasak.
• Clinton İlçesi'nde, kamuya ait bir binaya yaslanmak yasak.
• Paulding'de polis köpeklerinin ısırma hakkı var.
• Strongville'de, Studs Trekel'in "Catch 22" adlı kitabı yasak.
• Youngstown'da yolda arabanın benzininin bitmesi yasak. Suç işlemiş sayılıyorsunuz.

OREGON
• Konserve mısır sadece balık oltasında yem olarak kullanılabilir.
• Marlon'da, din adamlarının ayinden önce soğan ve sarımsak yemeleri yasak.
• Salem'de kadınlara güreş yasak.

UTAH
• Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.
• Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz.
• Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü var.
• Bir insan 50 yaşını geçtikten sonra kuzeniyle evlenebilir.
• Salt Lake City'de içinde keman bulunan bir torbayla yürümek yasak.

VIRGINIA
• Bir insanın mahkeme binasının merdivenlerinde, karısını akşam 8'den önce dövmesi yasak.

WISCONSIN
• Racine'de, uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak

kadınları etkileme tüyoları...

kadınları etkilemenin yolları... ________________________________________
Bazı erkekler ne yaparsa yapsın, kadınları etkilemeyi başaramaz. Oysaki kadınları etkilemek çok da zor değil...
İşte kadınları etkileme tüyoları...


Klasik kurallar

• Ona çiçek alın.

• Parfüm alın.

• Size çıkar sağlamayan sürpriz bir hediye bulun.

• Onun için para harcayın.

• Ona yılbaşı ve doğum günü hediyesi almak için zaman harcayın.

• Yeni arabanızı kullanmasına izin verin.


Evrensel tüyolar

• Akıllı olun.

• Onu akıllı hissettirin.

• Arkadaşlığından zevk aldığınızı gösterin.

• Hasta olduğunda onu nazlandırın.

• Geç kalacağınız zaman telefon edin.

• Asla surat asmayın.

• Dürüst olun.

• Onun işiyle gerçekten ilgilenin.

• Daha önceki konuşmalarda ne söylediğini mutlaka ama mutlaka hatırlayın.

• Gardırobunuzu budamasına izin verin.

• Kendi gömleklerinizi kendiniz ütüleyin.

• Temizliğin çok önemli olduğunu bilin.


Bunları yapmayın

• Sekreterinizi kız arkadaşınıza hediye almak için görevlendirmeyin.

• Bir kızla restorana gittiğinizde sakın bez peçeteyle burnunuzu silmeyin.

• Yemek yerken ağzınızı şapırdatmayın.

• Yeni kız arkadaşınız ile eski sevgilinizin de olduğu bara gitmeyin.

• Birayı kutudan içmeyin.

• Yanında burun karıştırmayın, sümkürmeyin ve burnunuzu çekmeyin.

• Kadınların ütü yapmaktan hoşlandığı fikrine kapılmayın.

• Eğer siz başlatmışsanız kavgayı kaybedin.

• Yalan söylemeyin.

• Asla ne yapması gerektiğini söylemeyin. İma bile etmeyin.

• Çıplak olduğunda vücudunu övün. Kendine güvenini kazandırın.

• Giyinik olduğunda da vücudunu övün. Kadınlar buna bayılır.

• Güzel koktuğunu söyleyin.

• Onunla olmadığınız zamanlarda da onu düşündüğünü söyleyin

Bunları Biliyormusunuz?...

Bunları Biliyormusunuz?...
Hapşırdığınız Zaman Kalbinizde Dahil Olmak Üzere Bütün Vücut Fonksiyonlarınız Bir An İçin Durur.

İnsan Elinde; En Yavaş Uzayan Tırnak Baş Parmağınki, En Hızlı Uzayan Tırnak İse Orta Parmağınkidir.

Eiffel Kulesinin Tepesine Çıkana Kadar 1792 Basamak Vardır.

İnsan Saçı 3 Kilo Ağırlık Kaldırabilecek Esnekliktedir.

Bir Erkek Hayatının Ortalama 3350 Saatini Tıraş Olmak İçin Harcar.

Yataktan Düşerek Ölme Olasılığı 2 Milyonda 1'dir.

İnsanlar Vücutlarında 300 Adet Kemikle Doğuyorlar Ama Yetişkin Olduklarında Bu Sayı 206'ya Düşüyor.

Bir Karınca Kendi Ağırlığının 50 Katı Ağırlığı Kaldırabilir.

Filler Zıplayamayan Tek Memelilerdir.

Zürafaların Ses Telleri Yoktur.

Zürafalar 35 Cm Uzunluğunda Siyah Bir Dile Sahiptirler.

Kangurular Geri Geri Yürüyemezler.

Kelebekler Ayaklarıyla Tat Alırlar.

Kadınlar Erkeklere Oranla 2 Kat Fazla Göz Kırpar.

İnsan Vücudundaki En Güçlü Kas Dildir.

Gözleri Açık Tutarak Hapşırmak İmkansızdır.

Hapşururken Burnu yada Ağızı Kapamak, Felçe Neden Oluyor.

Ayı inlerinin girişleri her zaman kuzeye bakar.

Degerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur, sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.

Kedilerin beyninde 32 adet kas vardır.

Bukalemunların dilleri, vücutlarından iki kat daha uzundur.

Global ısınma yüzünden yükselen deniz seviyesi 2050 yılında Shangai ve deniz kıyısındaki diğer cin şehirlerinde büyük sellere neden olacak. Bu sellerde 76 milyon kişi evsiz kalacak.

Üzerinde barkodu olan ilk ürün Wrigleys marka sakızdır.

Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladir.

Sümüklüböceklerin dört tane burnu vardır.

Bir devekuşunun gözu beyninden büyüktür.

İnek sütünün pH degeri 6'dır.

Bir timsahın gözlerinin arasındaki mesafe, ayaklarinin büyüklüğüne eşittir.

Dalmaçyalılar gut olmayan tek köpek cinsidir.

Hipopotamlar insandan daha hızlı koşarlar.

Meşe ağaçları elli yaşına gelmeden meşe palamudu üretemezler.

Aslanlar bir günde 50 kez sevişebilirler.

İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmaginki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.

Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde "başkent" anlamına gelmektedir.

Kanada, Kızılderili dilinde "buyuk koy" anlamina gelmektedir.

İngilizcedeki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.

Avustralya'daki tuvaletlerin sifon suları saat yönünde akar.

ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin ücte biri ya hapiste ya da gözaltinda tutulmaktadır.

Ortalama bir erkek, hayatinin 3350 saatini tiraş olmak için harcar.

Gecen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.

Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.

Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.

İnsan saçı, üç kilo ağırlik kaldırabilecek esnekliktedir.

Gunumuzde, evlenenlerin yuzde ellisi bo$anmaktadir.

Beethoven beste yapmadan once kafasini soguk suya sokardi.

Her 25 ki$iden biri astim hastasidir.

Dunyadaki hayvanlarin yuzde sekseni alti ayaklidir.

Uranus, ciplak gozle gorulebilen bir gezegendir.

Kaptan Cook, Antarktika haric butun kitalara ayak basan ilk insandir.

Guni$igindan daha fazla yararlanmak icin saat uygulamasini Benjamin Franklin ba$latmi$tir.

Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe cokmesi bir saatten uzun surer.

Bugune kadar olculmu$ en buyuk buz dagi, 200 mil uzunlugunda ve 60 mil geni$ligindedir ve Belcika'dan daha buyuk bir yuzolcumune sahiptir.

Bugune kadar kaydedilmi$ en buyuk dalga, 1971 yilinda Japonya'nin ishigaki Adasi'nda 85 metre yuksekligine ula$mi$tir.

Acik bir gecede, ciplak gozle iki bin ayri yildizi gormek mumkundur.

Sahra colundeki Tidikelt kasabasina on yil boyunca hic yagmur yagmami$tir.

Ba$kan John F. Kenndy, yirmi dakikada dort gazete okuyabilirdi.

Mumyalarin ayak parmaklari tek tek sarilarak mumyalanmi$tir.

Dunyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almi$ti.1878 yilinin $ubat ayinda Connecticut New Haven'da yayimlanmi$ti.

Yataktan du$erek olme olasiligi iki milyonda birdir.

Ünlu cizgi film kahramani Temel Reis, 1919 yilinda Elzie Crisler Segar tarafindan yaratildi.

İlk cama$ir makinesi 1907 yilinda Hurley Machine Co. Tarafindan pazarlandi.

Kita isimlerinin hepsi ayni harfle ba$layip ayni harfle biter.

Herhangi bir okyanusun en uzak oldugu nokta cin'dir.

Ki$ aylarinda, Moskova'daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alani kaplar.

Rusya'da dogudan batiya dogru seyahat edilirse, yedi saat ku$agi gecilir.

Norvec'in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gunduz gune$li gecer.

Sadece di$i sivrisinekler isirir.

Dunyada her dakika iki tane du$uk $iddette deprem olmaktadir.

Hindistan'daki yillik dogum sayisi, Avustralya'nin toplam nufusundan fazladir.

Rusya'nin dortte biri ormanlarla kaplidir.

Tarih boyunca yeryuzunde bulunan altin 200 kat daha fazlasi okyanuslarda bulunmaktadir.

Kopeklerin ter bezleri ayaklarindadir.

Yazar Rudyard Kipling sadece siyah murekkep kullanirdi.

Mickey Mouse'dan once en me$hur cizgi film kahramani Felix The Cat'di.

Larry Hagman (JR.)Dallas dizisinin setinde hic kimsenin sigara icmesine izin vermezdi.

Salataligin yuzde 96'si sudur.

Bir kilo limonda bir kilo cilekten daha fazla $eker vardir.

Peru'da hic umumi tuvalet yoktur.

Timsahlar renk korudur.

Yarim kilo bal yapabilmek icin arilar iki milyondan fazla cicekten bitki ozu toplamak zorundadirlar.

Sadece di$i kanaryalar otebilir.

Tarantulalar iki bucuk yil yiyeceksiz ya$ayabilirler.

Havuca rengini karoten verir.

İnciler sirkede erir.

Venus saat yonunde donen tek gezegendir.

İnternetin yillik buyume yuzdesi 314.000'dir.

Rodin'in unlu 'Du$unen Adam' heykeli aslinda İtalyan $air Dante'nin portresidir.

En fazla asfaltli yola sahip ulke Fransa'dir.

Sihirli sozcuk 'abrakadabra' ilk olarak yuksek ate$li hastalarin ate$lerini du$urmek icin soylenmi$ti.

Marilyn Monroe'nun alti ayak parmagi vardi.

Albert Einstein dokuz ya$ina kadar duzgun konu$amami$ti.

Her iki taraf da kan bagi$inda bulunursa, Paraguay'da duello yapmak yasaldir.

Eiffel Kulesi'nin tepesine cikana kadar 1792 basamak vardir.

Hindistan`da oyun kagitlari yuvarlaktir.

Cocuklar baharda daha fazla buyuyor.

Odemeli telefon konusmalarinin cogu babalar gununde ediliyor.

Ortalama bir pire, kendi buyuklugunun 150 katiyukseklige ziplayabiliyor.Bu orani tutturmak icin bir insanin yaklasik 30 metre ziplamasi gerekli.

Eger barbie gercekten yasasaydi vucut olculeri 97-72 82 cm olacakti.

insanlar vucutlarinda 300 adet kemikle doguyorlar ama yetiskin olduklarinda bu sayi 206 ya dusuyor.

Her dort amerikalidan biri mutlaka televizyonda gorunuyor.

Uyurken, televizyon seyrederken yaktigimizdan daha fazla kalori harciyoruz.

Kelebekler ayaklariyla tat alirlar.

Sari$inlarin esmerlere gore daha fazla saci vardir.

Yillara gore ortalama alindiginda , her sene esekler tarafindan oldurulen insan sayisi ucak kazalarinda olenlerin sayisindan dahafazla.

Kadinlar erkeklere oranla iki kat fazla goz kirpar.

insan vucudundaki en guclu kas dildir.

Gozleri acik tutarak hapsirmak imkansizdir.

insanlar beyinlerinin sadece %10`unu kullanirlar.

Filler ziplayamayan tek memelidir.

Elektrikli sandalye bir disci tarafindan icat edilmistir.

Bir karincanin koku alma yetenegi en az bir kopeginki kadar gelismistir.

Amerikan havayollari, ucuslarda yolculara sundugu kahvaltilarda hertepsiden bir zeytini kaldirarak 1987 yilinda 40 bin dolar kar etmistir.

Yetiskin bir ayi, bir at kadar hizli kosabilir.

Atlarin insanlardan 18 tane fazla kemigi vardir.

Fareler kusamaz.

Hapsirdiginiz zaman, kalbiniz de dahil olmak uzere butun vucut fonksiyonlariniz bir an icin durur.

Tom sawyer daktiloda yazilan ilk romandir.

Hamambocekleri yaklasik olarak 250 milyon yildir yasadiklari halde hicbir degisime ugramamislardir.

Gozlerimiz hicbir zaman buyumez. Ama burnumuz ve kulaklarimizin buyumesi asla sona ermez.

Kediler ultrason seslerini duyarlar.

Zurafalarin ses telleri yoktur.

Bir hamambocegi kafasi koptuktan sonra acliktan olmeden dokuz gun yasayabiliyor.

ingiltere`deki butun kugular kralicenin malidir.

Kutup ayilari solaktir.

Amerika`da satisa sunulan ilk cd, bruce springsteen`in "born in theusa" albumudur.

Bir karinca kendi agirliginin elli kati agirligi kaldirabilir.

Timsahlar dillerini disari cikaramazlar.

Zurafa 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahiptir.

Yunuslar bir gozleri acik uyurlar.

Kangurular geri geri yuruyemezler.

Zebralar beyaz uzerine siyah cizgilidir.

Dunyanin bir numarali domuz ureticisi ve tuketicisi cinliler.

Bugune kadar bilinen en agir bobrek tasi 1.36 kg.

Dunyanin en hizli buyuyen bitkisi bambu, bir gunde 90 cm kadar uzuyor=.

18 subat 1979 yilinda sahra colune kar yagmisti.

İnsanlar yasamlari boyunca alti filin agirligina esit miktarda yiyecek tuketiyorlar.

Dunyanin en buyuk seker ihracatcisi kuba`dir.

Eskimo dilinde kar yagislarinin farklarini tarif etmek icin kullanilan yirmiden fazla sozcuk vardir.

En yakin olduklari noktada, rusya ve amerika`nin birbirlerine uzakliklari dort km `den daha azdir.

Mexico city her sene 25 cm kadar batiyor.

Buckingham sarayi`nda 602 oda bulunuyor.

Yeni zelanda, dunyadaki her turlu iklimin yasandigi tek ulke.

Peru `da hic umumi tuvalet yoktur.

Newton, yer cekimi kanununu fark ettigi zaman 23 yasindaydi.

Dunyada insan basina dusen karinca sayisi bir milyon.

Sag elini kullanan insanlar sol elini kullananlara gore ortalama dokuzyil daha fazla yasiyorlar.

Bir big mac hamburgerin ekmeginde ortalama 178 adet susam bulunuyor.

Bir insan yasami boyunca iki yuzme havuzunu dolduracak kadar tukuruk salgilar.

Central park`ta yuzmek yasalara aykiridir.

Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir.

Pablo picasso, parasizlik cektigi genclik gunlerinde yaptigi resimleri yakarak isinirdi.

Suudi arabistan`da hic irmak yoktur.

Monakonun ulusal orkestrasi ordusundan daha genis bir kadroya sahiptir.

Zurafalar yuzemez.

Ortalama olarak, amerika`da gunde uc adet cinsiyet degistirme operasyonu gerceklesmektedir.

İnsan beyninin % 80`i sudur.

Amerika`da her saat 40 kisi kanserden hayatini kaybediyor.

Bir kromozom bir genden daha buyuktur.

ileri dogru bir adim atildiginda, insan vucudundaki 54 kas calisir.

insan beyninin ortalama agirligi 1.3kg`dir.

Birinin yuzunu hatirlamak icin beynin sag tarafi kullanilir.

Ortalama bir insan hayati boyunca iki yilini telefonda konusarak harciyor.

Ortalama bir buzdaginin agirligi 20 milyon ton.

New york bir zamanlar amsterdam`di.

Virginia woolf kitaplarinin cogunu ayakta yazmistir.

Pablo picasso, parasizlik cektigi genclik gunlerinde yaptigi resimler yakarak isinirdi.

Sigirlarin dort tane midesi vardir.

Zurafalar yuzemez.Yuzse bile kesin bogulur

Sadece bir tane kovboy filmi kadin yonetmen tarafindan cekilmistir.

Dollenmeden sonra cocugun boyu 5 milyon kat buyur...

Yetiskin bir insan gunde ortalama olarak 23 bin kez nefes alir.

Kaslari yukari kaldirmak icin 30 kasi harekete gecirmek gerekiyor.

Erkekler kadinlara gore on kat daha fazla renk koru oluyorlar.

Sadece bir tane kovboy filmi kadin yonetmen tarafindan cekilmistir

Penguen yuzebilen ama ucamayan tek kustur.

Sineklerin bes gozu vardir.

Baykus mavi rengi gorebilen tek kustur

Bugune kadar bilinen en agir bobrek tasi 1.36 kg

Dünya'ya en yakın yıldız güneş'tir.

Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.

Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.

Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika'dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.

Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya'nın ishigaki Adası'nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.

Acık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.

Sahra çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.

Başkan John F. Kennedy, yirmi dakikada dört gazete okuyabilirdi.

Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.

Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı.1878 yılının şubat ayında Connecticut New Haven'da yayımlanmıştı.

Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.

Ünlü çizgi film kahramanı Temel Reis, 1919 yılında Elzie Crisler Segar tarafından yaratıldı.

İlk çamaşır makinesi 1907 yılında Hurley Machine Co. tarafından pazarlandı.

Keops piramidi
________________________________________
Kahire'de bulunan " Keops piramidi " nin 12 ton ağırlığında iki buçuk milyon bloktan oluştuğunuunu, Günde on blok yerleştirilmesi halinde yapımının 664 yil süreceğini,

Piramidin üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunduğunu,

Yüksekliğinin (164 m.) bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığını verdiğini,

Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verdiğini,

Piramitlerin içerisinde "ultrasound", radar,sonar gibi cihazların çalışmadığını,

Kirletilmiş suyun bir kaç gün piramidin içinde bırakıldğında arıtılmış olarak bulunduğunu,

Piramidin içerisinde sütün birkaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geldiğini,

Bitkilerin piramit içerisinde daha hızlı büyüdüklerini,

Çöp bidonu içindeki yemek artıklarının hiç koku yaymadan mumyalaştığını,

Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramidin içinde daha çabuk iyileştiğini,

Piramidin içinin göreli olarak yazın soğuk, kisin sıcak olduğunu,

Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda 2 kez güneş girdiğini ve bu günlerin doğduğuu ve tahta çıktığı günler olduğunu,
__________________

* Dünya Televizyonlarında prime time'da gösterilen ilk çizgi film Tas Devriydi.

* Coca Cola piyasaya ilk cıktığiında yesil renkteydi.

* Ünlü aile oyunu borsa için Amerikan Merkez Bankasından daha cok para basılıyor.

* Erkekler daha küçük yazılmıs yazıları adınlardan daha iyi okuyor.

* Kadınlar erkeklerden daha iyi duyuyor.

* Zeki insanın saçında daha fazla cinko ve bakır bulunuyor. Dolayısıyla daha parlak oluyor.

* Dünyanın en genç ailesi 1910'da Çin'de kuruldu Erkek 8 Kız 9 yasındaydı.

* Katoliklerin lideri Papa'nın en genci 11 yasındaydı.

* Daktiloyla yazılan ilk roman Tom Sawyer'dır.

* Aralıkta diger aylardan daha fazla gebe kalınıyor.

* ABD'de bir yıl içinde sadece 2 gün profosyonel spor karsılasması oynanmıyor.

* İskambil kartlarındaki her 'Rua tarihteki bir kralı temsil ediyor.

Macaavid, Kupa:Sarlman, Sinek: Iskender, Karo:Sezar

* Kurşun Gecirmez yelegi, yangın cıkısını, cam silecegini, lazer yazıcıyı kadınlar icad etti. Yaaa, eminim bunu bilmiyordunuz...

* Bozulmayan tek gıda maddesi baldır.

* Amerika'nın %38'i Afrika'nın %28'i bakir.

* Kapadokya'nin Güzel Atlar Diyari anlamina geldigini...

sen dili ben dili bunları öğrenmeli....

Sen dili:
1. Suçlayıcıdır.
2. Davranıştan çok kişiliğe yöneliktir.
3. Kişiye anlaşılmadığını hissettirir.
4. Yeniden konuşma isteğini engelleyicidir.
5. Neye kızıldığının anlaşılmamasına neden olur.
6. Kişiyi incitir, kırar.
7. Kişinin direnmesine, yani savunucu iletişime neden olur. Savunucu iletişim ise iletişimin içerik düzeyinden ilişki düzeyine geçmesine, ilişkinin bir savaş, bir kazanma sorununa dönüşmesine neden olacağı için öğretimin asıl amacına ulaşmasını engelleyecektir.
Örnekler:
“Yeterince açık konuşmuyorsun.”
“Derse hep geç giriyorsun.”
“Çok fazla gürültü ediyorsun.”
“Dikkatini derse vermiyorsun.”
“Arkadaşlarına haksızlık ediyorsun.”

Ben dili ise özellikle olumsuz duyguların yaşandığı durumlarda, sorun karşısında duygularımızı dile getiren iletilerdir. Etkili olabilmesi için sırayla:
1. Olumsuz duyguların yaşandığı kişiye davranış veya durum tanıtılmalı:
“Ben ders anlatırken sözüm kesilince ......”
Bu tür tümceler bizi kaygılandıran durumları içerir.
2. Birinci bölümde tanımı yapılan davranışın öğretmen üzerindeki somut etkisi belirtilmeli:
“Ben ders anlatırken sözüm kesilince tekrarlamak zorunda kalıyorum ......”
İnsanların davranışlarını değiştirmesi amacıyla davranışının somut etkileri olduğuna inandırılmasını sağlar.
3. Duygular dile getirilmelidir:
“Ben ders anlatırken sözüm kesilince tekrarlamak zorunda kalıyorum. Bu da benim canımı sıkıyor.”

Ben dili:
1.Savunmaya itmez.
2. Suçluluk hissettirmez.
3.Duygunun nedeni anlaşıldığı için iletişim sağlıklı olur.
4. Ben iletisi alan kişi başkalarını düşünmeyi de öğrenir.
5.Yakınlaşmayı sağlar.
6. Anlaşmazlıkları azaltır.
7. Konuşan kişiyi rahatlatır.

Bir başka örnek:
1. Yüksek sesle konuştuğunuz zaman(davranışın yargılamadan tanımlanması) dikkatim dağılıyor (davranışın somut etkisi).Böyle olunca da gerginleşiyorum(duygunun ifadesi).
2.2.2. Sorun Öğrencininse
Yararsız iletiler bölümünde yer alan 12 ileti kabul edilmezlik iletileridir. Sorunlu olmanın sorun olduğunu ileten bu iletiler kişilere yardımda etkisiz, hatta olumsuz etkiye sahiptir. Bunun yerine karşımızdakini olduğu gibi kabul etmek ilişkileri kuvvetlendirir. Kabul edildiğini hissetmekse sevildiğini hissetmek demektir.
Sorunları olan bireylerle etkili iletişim kurmayı kolaylaştıran dört temel dinleme süreci vardır.
a)Edilgin sessizlik:
Kabul etmeyi gösteren sözsüz bir iletidir. Daha fazla duygu düşünce paylaşmayı sağlar. Karşıdakine konuşma ve kendini anlatma şansı tanır.

b)Kabul edildiğini gösteren tepkiler:
Dikkatle dinlediğini göstermek için kullanılan baş sallamak, gülümsemek, kaş kaldırmak gibi jest ve mimikler ile “hı hı” “evet” gibi kısa, sözlü belirtilerdir.

c)Kapı aralayıcılar ve konuşmaya çağrı:
Konuşmayı başlatmak, derinleştirmek ve daha çok konuşturmayı sağlamak için kullanılan tümcelerdir.
“Bu konuda konuşmak ister misin?”
“İlginç, devam etmek ister misin?”
“Yaa, anlıyorum, sonra?”

d)Etkin dinleme:
İlk üç temel dinleme sürecinde etkin olan konuşucudur. Konuşan dinlendiğini bilir ama anlaşılıp anlaşılmadığını bilmez. Etkin dinlemede etkileşim daha fazladır. Konuşucuya dinleyenin yalnız duyduğunu değil, aynı zamanda doğru olarak anladığını da gösterir.
Etkin dinleme savunmayı azaltan, öz güveni zedelemeyen bir iletişim tekniğidir. Aynı zamanda duygusal olarak gerilimi azaltır. Etkin dinleyici olmak; karşıdakinin duygularını anlayabilmek, tanımlayabilmek, onlara zamanında yanıt verebilmek ve onları kendi sözcükleriyle tekrarlayarak konuşanın onayını almaktır.
Duyguların yansıtılması kişinin duygularının açıklığa kavuşturulmasına, belirginleştirilmesine yardımcı olur.
Etkili dinleyici olmak için özetle; dikkati vermek, önyargısız olmak, konuşmaktan çok dinlemek, ilgi ve sabır ile dinlemek, anlamak için dinlemek gerekir.
Örnek1:
Konuşucu : Bu hoca bana gıcık gidiyor.Derste beni azarlamak için fırsat kolluyor.Ne yapsam suç.
Etkin Dinleyici: Seni sevmediğini hissediyorsun, nasıl davranacağını bilemiyorsun.
Örnek 2:
Konuşucu: Bu gün size korkarak geldim. Sizden önceki öğretmenim yaptığı bir çalışmada yazdıklarınız gizli kalacak dediği hâlde yazdıklarımızı ailelerimize anlattı. Bu nedenle ailemle ilişkilerim bozuldu. Şu an size açılmakta kararsızım.
Etkin Dinleyici: Öğretmenin davranışından dolayı güvenin sarsıldı. Aynı şeylerin tekrar başına gelmesinden korkuyorsun.
Konuşucu: Evet korkuyorum. Ama şu anda da çok fazla sıkıntım var. Anlatma ihtiyacı içindeyim.
Etkin Dinleyici: Kendini bunalmış hissediyorsun, güvenecek birine ihtiyaç duyuyorsun.
Etkin dinleme gerçekleştirirken, konuşan kişinin konuşmasında yer alan anahtar sözcüklerin tekrarlanmasıyla kişi konuşmaya sevk edilir. Sorulan sorular gelişigüzel olmamalıdır. İyi soru sormak da bir iletişim becerisidir. Yargılayıcı, hesap sorucu bir izlenim yarattığı için“neden” “niçin” soru sözcükleri yerine “ne” “nasıl” soru sözcükleri kullanılmalıdır. Ayrıca konuşmanın sürmesini sağlamak için soruların açık uçlu olması gerekir.

2.2.3. Kaybeden Yok Yöntemi
İletişimde birinin davranışları diğerinin ihtiyaçlarına ters düşüyor, onu engelliyor ya da değerleri birbirine uymuyorsa, bu kişiler arasında çıkan sürtüşmeye “çatışma” denir. Çatışma durumunda sorun her iki tarafa aittir. Çatışmaların çözümünde en ideal yol, her iki taraf için kabul edilebilecek ve hiç birinin kaybetmeden kazanacağı bir çözüm üretme yöntemi olan“kaybeden yok yöntemi”dir.
“Kaybeden Yok” yöntemi bir süreçtir. Taraflar olumlu sonuca ulaşıncaya kadar pek çok iletişim içine girerler.Çatışmalarda her iki taraf soruna çözüm getirebilmek için baş başa verip çeşitli çözümler üretir ve içlerinden her iki tarafın gereksinimine yanıt verecek biri seçilir.

3. Sonuç
Sonuç olarak öğretimin etkili olmasında iletişim başat rolü oynamaktadır. Bunun için öğretmenlerin etkili iletişim becerilerine sahip olması ve bunları öğrencilere da kazandırmaya çalışması gerekmektedir.
İnsan“Etkin Dinleme” becerileriyle karşılarındaki kişilerin sorunlarını çözmelerine yardımcı olacak; “Ben Dili”ni kullanarak kendilerine yaratılan sorunu çözecek; “Kaybeden Yok” yöntemiyle de çatışmalara iyi bir çözüm bularak etkili bir iletişim kuracaklardır.

12 Haziran 2007 Salı

Çok zor degil....

BiR ERKEK, BiR KADINI MUTLU ETMESi içiN YALNIZCA
SUNLAR OLMAK
ZORUNDADIR...

01. bir dost
02. bir yoldas
03. bir asik
04. bir agabey
05. bir baba
06. bir usta
07. bir asci
08. bir elektrikci
09. bir marangoz
10. bir muslukcu
11. bir tamirci
12. bir dekorator
13. bir stilist
16. bir psikolog
17. bir hasere yok edici
18. bir psikiyatrist
19. bir sifaci
20. iyi bir dinleyici
21. bir organizator
22. iyi bir baba
23. cok temiz
24. sempatik
25. atletik
26. sicak
27. kibar
28. nazik
29. zeki
30. komik
31. yaratici
32. sefkatli
33. guclu
34. anlayisli
35. hosgorulu
36. sagduyulu
37. hirsli
38. yetenekli
39. cesur
40. kararli
41. dogru
..


11987. guvenilir
11988. tutkulu

TABii, SUNLARI DA UNUTMADAN:
13989. ona duzenli olarak iltifat etmek
13990. alisverisi sevmek
13991. durust olmak
13992. cok zengin olmak
13993. onu strese sokmamak
13994. baska kizlara bakmamak

VE AYNI ZAMANDA SUNLARI DA YAPMALIDIR:
17995. kendinden cok ona odaklanmak
17996. ona, ozellikle kendisi icin cok fazla zaman
ayirmak
17997. nereye gittigine aldirmadan ona cok fazla
yer sunmak

SUNLAR DA ÇOK ÖNEMLi:
Asla unutulmayacaklar:
21998. dogum gunleri
21999. yildonumleri
22000. onun aldigi kararlar


*BiR ERKEK NASIL MUTLU EDiLiR!!!* :
1. Karnini iyice doyurun
2. Uzaktan kumanda ve çayini verip rahat birakin
Huzursuzluk belirtisi gösterirse Madde-1 den tekrar baslayin...

MELATONİN HAKKINDA

Melatonin denilen hormon beyinde ve sadece 23:00 ile 05:00
Saatleri arasında salgılanan bir hormondur.
Hormonun temel görevi vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlamaktır.
Jetlag denilen hadisenin sebebi de bu hormondur. Hormon diğer antioksidan tesirleri de güçlendiriyor, kanserli hücrelere karşı koruma sağlıyor, üreme sistemiyle bağlantısından tutun da yorgunluk, isteksizlik gibi durumlar nedenlerini de oluşturabiliyor. Şu anda bu hormon yaşlanmayı geciktirici etkisinden dolayı da üzerinde önemle durulan bir hormon. İşin can alıcı noktalarından birisi hormonun çocuklar üzerindeki tesiridir.
Avrupa 'da lösemili ve kanserli çocuk sayılarının artmasından ötürü yapılan araştırmalar sonucunda ailelerden istenen bir husus da çocukların kesinlikle karanlık ortamlarda yatırılmaları.
Çünkü melatoninin güçlü salgılanmasının kansere karşı koruyucu etkisi olduğu biliniyor.
Ancak bu hormon ışığa duyarlıdır. Deneylerde uyuyan kişinin hormon salgısı izlenirken ışığın açıldığında hormonun azaldığı, karanlıkta yoğun olarak salgılandığı tespit edilmiş bilimsel bir gerçek.

"Lütfen karanlıkta yatın ve çocuklarınız uyurken ışığı kapatın...
Unutmayın körlerde kanser olma oranı sıfır sayılacak kadar
düşüktür."

satiliktur :))

11 Haziran 2007 Pazartesi

Brezilya...


*Kesme şekerin hiç üretilmediğini ve kullanılmadığını,

*Sinemalarda biletle beraber koltuk numarasının verilmediğini, bu yüzden iyi yer kapmak için yarım saat önce giriş kapısının önünde kuyruk oluştuğunu,

*Uçaktan inince uçağın kapısından hava limanına kadar yüründüğünü,

*otobüs ile servisin hiçc olmadığını bazen körüklere yanaşıldığını,

*Voleybolun bile el hariç olmak üzere ayak-kafa-göğüs karışımı oynandığını,

*Sinemada film izlerken arkadaşlarınızla sohbet etmenin ve yerinizden kalkıp gidip içecek-yiyecek almanın serbest olduğunu,

*Birilerine seslenirken ıslık kullanmanın nezaket gereği olduğunu,

*En kuzeydeki kent ile en güneydeki arasında 5. 000 km olduğunu,

*Kulanılan dilin portekizce olduğunu ve kalabalık nüfus nedeniyle portekizcenin dünyada en çok kullanılan dillerden biri olduğunu,

*Coco bitkisinin suyunun normal sudan daha fazla tüketildiğini,

*Birinde yemeklerin kilo ile satıldığı diğerinde sabit ücretle limitsiz yemek yenebilen iki tip restaurant bulunduğunu,

*Kafelerde bir fincan kahve için ödediğiniz para ile marketten 1 kilo taze çekilmis kahve alabileceğinizi,

*Kahvaltıda kızartılmış peynirin normal peynirden daha fazla tüketildiğini,

*Cola firmalarının yerel bir içecek olan guarana ile rekabet edemediklerini,

*Goyaba, Maracaju, Manga, Coco, Caja, Laranja, Apexi, Uva gibi

*72 çesit bilmediğimiz meyvenin var olduğunu,

*Mafyanın sokaklarda oynattığı lotaryanın devletin sayısal lotosundan daha fazla ilgi gördüğünü ve bu mafyanın bugüne kadar tüm ikramiyeleri ödediğini,

*İlk öğretim ve lisenin 3 vardiya yapıldığını yani gece okula giden ilkokul öğrencilerinin var olduğunu,

*35 milyonluk nüfusu ile Sal Paulo şehrinin dünyanın en kalabalık kentlerinden biri olduğunu,



*Hatırı sayılır petrol rezervi ve üretimi olmasına rağmen tek bir rafinerinin olmadığını,

*Pasifik okyanusu kıyısında , sahilde kumsala 10-15 metre mesafede oluşan
dalgaların dev gemileri bile alabora edebilecek kadar güçlü olduğunu,

*Hatay - Samandağ'daki dev dalgaların bile çocuk havuzundakı kıpırdanma kadar bile olmadığını , her dalga gelişinde vücudunuzun 101 çesit kıvrım kıvrım kıvrıldığını hissettiğinizi,

*Her sabah saat 06-07 arası şiddetli yağmurun yağdığını, şehri bir güzel temizlediğini daha sonra pırıl pırıl bir havanın açtığını,

*Rio carnavalı hazırlıklarına 6 ay önceden başlanıldığını, gösteriye katılan 10. 000 katılımcının 1001 renkte hazırlanmış 30.000 değişik

*kostümü giydiğini , gösterilerin dört gün boyunca saat 20: 00'de başladığını ve sabah 07:00' ye kadar sürdüğünü,

*Hap seklinde olan diyet şeker tabletleri yerine doğal ve kalorisi olmayan bir bitkinin suyunun kullanıldığını,

*Bankamatiklerden 22:00'den sonra güvenlik sebebiyle para çekilemediğini,

*Bizde sadece iş adamlarının ve büyük meblağlar için kullandıkları banka çeklerinin 7 yaşındaki bir çocuğun bile bakkaldan çikolata alırken kullandığını,

*Seyyar satıcı sayısının en fazla olduğu ülkelerden biri olduğunu ve yukarıda bahsedilen çekleri bile kabul ettiklerini,

*Dünyanın en uzun havaalanı pistinin Rio de Janeiro'da olduğunu, uçakların iniş ve kalkış için karada 15-20 dakika otobüsle seyahat ediyormus gibi yol kat ettiklerini,

*Çayın hemen hemen hiç bulunmadığını,

*Türkiye'deki içli köftenin aynısının bütün lokantalarda kolayca bulunabileceğini,

*Gece saat 24:00'den sonra kırmızı ışıkta duran arabalara ceza kesildiğini,

*Yerleşim alanı içerisinde 100 metre, kırsal alanlarda 1 km aralıklarla ankesörlü telefon bulundurmanın Anayasanın temel maddelerinden biri olduğunu.........

biliyor muydunuz ?






Fedakar Brezilya'lı hostesler soyunmuş!




Brezilya ve Brezilya Tarihi

"Hocam soruları siz mi soracaksınız" :)))

Keşke olsa parmağımda kelepçe solun en yüzüğünde...


Ey sevdiğim,
Gül yüzlüm gün bakışlım!
Sana bakınca bütün derdim uçar gider bir bahar rüzgârı gibi esintin…
Seni ne çok severim bir bilsem bir anlatabilsem bir açsam çiçeklerimi sana kiraz ağaçları gibi…
Anlatamam sana bildiklerimi, dökülemem sana nehirlerin denizlere döküldüğü gibi, dilim bağlanır sadece gözlerine bakmak isterim ve ağlamak ve şükretmek, ellerim tespih zikretmek adını tek seferde defalarca…
Ne güzeldir sesin… Kuşlar gibi su gibi gökyüzü gibi…
Duruşun endamın o huşu o tavır nereye baksam sensin, yüzümü çevirsem yüzünden özlerim, afallar seni ararım. Aklımı alamam senden…
Nerden aldın bu güzelliği duruluğunu sakinliğini…
Sana bakan hiç yaşlanmaz derdi olmaz tasası kalmaz. Açlık nedir bilmez her şeye tok olur. Yoksuzluğu yoktur, sen varsan vardır her şey zaten aramaz başka şeyi….

Karşında o kadar çaresizim, ne desem boş akamam sana doğru anlatamam derdimi
Amaaan Amaaan Amaaan sensizlik yok mu çölden daha çöl cehennem azabından daha kara…
Keşke olsa parmağımda kelepçe solun en yüzüğünde dalsam hülyalara…

damatlar ve kayınpederler...


Hep derler ya, bayanlar babaları gibi erkekler bulmak isterler ve babaları gibi erkeklerle evlenirler. Aslında bayanlar babaları gibi erkekleri çoğunlukla kendileri yapıyorlar. Yani bizlerin fabrika çıkışları sabit. Bayanlar babalarının yaptıklarını hayatları süresince içselleştirmeleri nedeniyle daha bu davranışlara karşı daha esnek ve relax tepki veriyorlar. Bir müddet sonra beraber olduklar erkeklere babaları gibi olmalarına sebep/vesile oluyorlar(beklide birazcık zorluyorlar). Bu yönde biz bayların hayatlarını kolaylaştırıp bizlere yol açıyorlar. Yani aslında sonuçta buldukları şeyler onların gelirken getirdikleri . Biz getirmediklerini nasıl verelim. ?;)))?? (*)
Sonuç olarak erkekte gerek bilinç altınının kontrolsüz öğrenmesi, pavlov ve kayınpedere benzemenin avantajları, kaynaklara ulaşmanın kolaylığı ve yaşam rahatlığı sebebiyle o yöne doğru daha eğim alıyor….
Sonuçta al sana kayınbabasına benzeyen sevgili/nişanlı/eş...

;)))
Ne dersin?


(*) Normal koşullar altında….

8 Haziran 2007 Cuma

ilk trafik cezası...


Bu gün ilk trafik cezamı aldım. Çok kötü bir his hâlbuki hatalıda değildim, en azından bana öyle gelmiyordu. Ama ne yapalım. Oldu bir kere…
Arabayı park ettikten sonra bizim sokaktaki trafik polisine durumu anlatmıştım fakat; senin parkta bir sorun yok zaten o sokakta problemde yok demişti. Ama ben eve gidip gelince ye kadar topu topu yarım saatte park ettiğim yerin yakınında kaza olmuş ve buna mukabil biraz önce makul dedikleri yer birden hatalı olmuş. Aynı zamanda benim karşımdakine de ceza yazmışlar. Neyse ödicez artık. Zaten devlete gittiği için param üzülmüyorum. Nihayetinde okul-baraj yapılacak… artık bir barajda daha katkım var… gerçi hatalarımla baraj yapıyorum ama şimdilik böyle. Belki zamanla düzelirim….

4 Haziran 2007 Pazartesi

boşluk...

Neden böyleyiz acaba? Genel bir yetişememe, s.camaz ördek durumu…
Bir sıkıntı bir stres, kendini tam ifade edememe...
Durumu kontrol etme yerine durumun seni kontrol etmesi, bazen durumun daha kötüsünü teklif etmesi… çoğunda kazanması. kilitlenme çaresizlik…
Stres, baskı, vs.. Durum içerisinde kaybolma hali, tatsızlık bazense istediğin hatta olduğun senden uzaklaşma hali… Ağzımızda tadsız tuzsuz bir his,...
Çingen coşunca çadırı yıkarmış hadisesi ve yıkılan çadırların tamiri yeniden kurulması çoğu zaman kurulamaması… Hertaraf yıkık cadır…
Ne yapmalı acaba…
İnsan kendini nasıl kontrol edebilir ki, nasıl insanın çelik gibi sinirleri olur … acaba çelik gibi sinirlerin bedeli zamanında sinirleri yeterince germiş olmak mı?
Bilemiyorum eskiden Emin Bey vardı konuşurdum, şimdi o da yok :(( Çok kötü oldu çok… hala kızgınım Emin Bey’e. İnsan ölür mü ya? Bu kadar tepkili olunur mu? Biliyoruz genelde sözünü dinlemiyorduk veya istediklerin olmuyor hayat farklı gelişiyordu ama insan küser bişiler yapar, tepki koyar, ne bileyim? ama ölmez ki…
Hiç olmadı Emin Bey hiç!… çok kötü çok! Kaçtın gibi oldu biraz.
Çok severdim seni, hala sesin kulaklarımda. Keşke sana ömrümden biraz verebilseydim. Amma beklide hayatın sillesi böle bişidir. Beklide ….

2 Haziran 2007 Cumartesi

ERKEK DEDiGiN...

Seni elinin tersiyle değil avucunun içiyle kavrayacak.
Bileceksin ki emin ellerdeyim, başkası tutamaz elimi böyle
Rahat olacaksın yanında, çok konuşmayacak, beynini didiklemeyecek.
İnce olacak;seni senin kadar düşünecek.
Sen onu merak ettiğinde kendisine hesap soruluyor havalarına girmeyecek.
Senin inceliğine karsı umursamaz sözler sarf etmeyecek.
Adamın sinirini bozmayacak, cinlerini tepesine çıkarmayacak, sanki sen onun için varmissin her ne zaman istese emrine amadeymişsin, o ne yaparsa yapsın her istediğinde yanında elinin altında olacakmışsın tiplerine girmeyecek
Sen ona sevgini hissettirdiğinde, sen ona kayıtsız şartsız asıkmışsın gibi havalara girmeyecek
Erkek dediğin ilgi gördüğünde ilgiyle,sevgi gördüğünde sevgiyle karşılık verecek.
Erkek dediğin,sen onun için kendine baktığında,sırf ona daha güzel görünmek için
giyinip kuşandığında hiçbir şey olmamış gibi davranmayacak.
Ruhunu okşamasını bilecek.
Romantik olacak kimi gün habersizce kucağında çiçeklerle çıkıp gelecek.
Özel günleri unutmayı marifet sanmayacak.
Kayıtsız olmayacak senin bütün zarafetine karsı.
Gerçekten seven bir kadın sevgi ve ilgi bekler, erkeğine verdiği askın karşılığında küçük bir tatlı söz, kısa bir mesaj, bir çağrı bile onu mutlu edebilir.
Erkek dediğin bütün
bunları cebinden para harcıyormuş gibi cimrilikle yapmayacak.
Ben aranmayı,
çok aramayı sevmem demeyecek.
Her şey kendi istediği gibi olsun istemeyecek.
Sadece kendi caninin istemesine bağlamayacak her şeyi.
Erkek dediğinin, hissettiğiyle yaptığı şey arasında uçurum olmayacak.
Cesur olacak cesur.
Seni seviyorum derken korkmayacak, başka şeylerin arkasına gizlenmeyecek.
Seviyorum deyip bir sonraki perdede kaçmayacak, özlüyorum diyorsa gelecek, kaybetmek istemiyorum diyorsa kaybetmeyecek.
Erkek dediğin askına sahip çıkacak.
Korkak olmaz erkek dediğin.
Erkek dediğin iyi sevişecek.
Koyun gibi yatmayacak, bir an önce su is bitse demeyecek.
Asksız yatmayacak yatağa ve sen bunu bileceksin.
Bir baba şefkatiyle seni alnından öptüğünde bileceksin ki sevgisi geçici ve zayıf değildir.
Ve sevgiyle öptüğünde dudaklarından bileceksin ki Opusun tek sebebi şehvet değildir.
Erkek dediğin aldatmayacak.
Aldatmak basitliktir.
Seviyorum diyorsa aldatmaz erkek dediğin.
Aldatıyorsa sevmiyor demektir.
Erkek dediğin yakışıklı olacak, çekici olacak ama bundan çok daha öte bir şey.
Zeki olacak.
Kadının küçük yalanlara, bahanelere inanmayacağını, kendisini kendi gibi tanıdığını bilecek.
Kadının zekâsını küçümsemeyecek kadar zeki olacak.
Zeki olacak, seni bir hamur gibi karmasını bilecek, o hamura kendisi katmasını da.
Değerlerini bir anlık hevesler uğruna satmayacak.
Namussuzluğunu, ahlaksızlığını ancak ve ancak seninle yataktayken kullanacak.
Yan gözle hatun kesmeyecek, üstüne sevgili edinmeyecek.
Erkek dediğin önce kendini sevecek.
Kendini sevmeyen erkekten kimseye hayır gelmez.
Bir bakarsın ki yıllar sonra bu adamla ne yatağa sığıyorsun, ne toprağa. ..
Koluna girip gezmesini bileceksin gururla, koynuna alıp sevişmesini de.
Babalığını da bilecek, ana-babaya hürmet etmeyi, kadir kıymet bilmeyi, vefakârlığı, fedakârlığı…
Erkek dediğin seni koruyacak, kuşatacak.
O nerede olursa olsun seni koruyacağını bileceksin.
Pısırık olmayacak erkek dediğin.
Erkek dediğin erkek olacak güzelim.
Seni sadece sen olduğun için sevecek.
Parayla pulla, kariyerle, güçle, kimin ne dediğiyle hareket etmeyecek.
Hem sevgilin, hem arkadasın, hem dostun, hem baban, hem çocuğun olacak,huzurla bağrına basacaksin.

CAN DÜNDAR

Abim pusuda, sanki Natıonal Geographs'den canlı yayın... :)))

Kadınların erkekler hakkında gözlemlerini derleyen Rita Rudner şu noktaları sıralıyor:
Erkekler kadar kendini ciddiye alan ve abartan bir başka yaratık yoktur. Erkek, televizyonda maça konsantre olmasıyla takımına maç kazandıracağını düşünen tek canlıdır. Kulağında küpe olan yeni nesil erkeklerle evlenmekte sakınca yoktur. En azından acının anlamını ve mücevherin değerini bildikleri kabul edilebilir. Erkeklere iş yaptırmak için işin içine "tehlike unsuru" katmak gerekir. "Aman yangın çıkmasın" dediğiniz anda, erkek mangalın başına geçer. Erkekler üzerinde mümkün olduğu kadar çok düğme bulunan telefonları severler. Erkek sabahları gazeteyi ilk okuyan olmak ister, ilk siz okursanız "Ben"likleri yara alır. Bir adamın aynada kendisine bakışından, bir başkasına ihtimam gösterme potansiyeli olup olmadığını anlarsınız. Topluluk içinde asla bir adama bir şey öğretmeye çalışmayın. Erkekleri sadece onlarla baş başa olduğunuzda eğitebilirsiniz. Toplum önünde hep her şeyi biliyor olurlar. Bütün erkekler kirpik kıvırma aletinden ürker, yastığın yanına koysanız tabanca zannederler."İlişkimiz hakkında biraz konuşsak" lafı kadar erkeğin kanının donduran başka cümle yoktur. Bütün erkekler kendilerini çok sempatik zanneder, çoğu değildir. Bir erkek asla kadınların mayo satın almasının neden bu kadar vakit aldığını kavrayamaz. Erkekler kendilerinin de alışverişten nefret ettiklerini bildiklerinden mağazalarda "Erkekler" bölümü hemen giriş kapısının yanındadır. Dört adam yan yana geldiğinde spor konuşur, dört kadın yan yana geldiğinde erkekleri konuşur. Bir erkek hiç bir aşk filmini ikinci kez izlemez. Kadınlar "Onu gerçekten seviyor muyum, mutlu olur muyum" diye düşünürken erkekler "Bu arabanın 240 bastığı dış görünüşünden de belli oluyordur, değil mi" türü düşüncelere dalarlar. Eğer bir erkek "Seni ararım" dedikten sonra aramamışsa... Telefon numarasını kaybettiğinden veya öldüğünden değil, görmek istemediğinden aramıyordur. Kocanızı tenis maçında yenerseniz akşama sırtını dönerek uyur. Erkek sevgilinizi onun kalbini kırmadan terk etmek istiyorsanız "Senden çocuk sahibi olmak istiyorum" diyerek hedefe kestirmeden ulaşabilirsiniz. Pantolonunun altına body giymiş bir kadının tuvalette çektiği sıkıntıyı sadece, üzerinde kayak kıyafeti varken sıkışan adam anlar. Karısına "Kilo aldın" diyen adam, kendi durumunu "Bu pantolon yıkanırken daralmış" diye açıklar. Erkeğin algılaması o kadar zayıftır ki ağır çekimde tekrarı görmedikçe golün nasıl atıldığını anlamaz. Genelde klasik müzik dinlemeyi seven erkekler yere tükürmez. Erkek her şeyi unutur, kadın her şeyi hatırlar. Erkeklere psikanaliz yapması çok daha kolaydır çünkü hiç çıkmadıklarından çocukluklarına dönmeleri gerekmez. Erkeğin sürekli sizi yatağa sürüklemesini durdurmak istiyorsanız, onunla evlenin.

1 Haziran 2007 Cuma

Enteresan ;))))

HRİSTİYANLIĞIN ilk dönemlerinde, kiliseler çarşamba, cuma ve pazar günleri, çiftlerin cinsel ilişkiye girmelerini yasaklardı.

ROMALILAR, prezervatiflerini, savaşta öldürdükleri düşmanlarının adale liflerinden yaparlardı.

TREN yolculuğu sırasında, trenin hareketinden kaynaklanan cinsel dürtü uyanışına "Siderodromofilia" denir.

YUMURTALIK torbası, vücudun diğer bölümlerinden 4 ile 7 derece arasında daha düşük bir ısıya sahiptir. Bu, spermlerin daha sağlıklı bir ortamda oluşması için gereklidir.

ERKEK cinsiyeti taşıyan "Y" kromozomlu bir sperm, dişi cinsiyeti taşıyan "X" kromozomlu bir spermden daha hafiftir ve daha hızlı yüzer. Bu nedenle her 100 kız çocuğuna karşın, 105 erkek çocuğu dünyaya gelir.

DİŞİLERE karşı duyulan korkuya "Eurotofobi" denir.

SİVRİSİNEKLERİN cinsel ilişkileri sadece 2 saniye sürer.

ERGENLİK çağında erkeklik hormonu "testosterone" artışı hem erkek, hem de kızlarda, deride yağlanmaya yol açtığı için sivilcelere neden olur.

DÜNYANIN tek Faloloji (Penis Bilimi) Müzesi İzlanda'nın başkenti Reykjavik'tedir.

BİR erkeğin yeniden ereksiyon sağlaması 2 dakika ile 2 hafta arasında sürebilir.

ADULT Sektörü Sağlık Fonu'na göre, adult film yapımcılarının sadece yüzde 17'si prezervatif kullanıyor.

HİNTLİLER'e özgü seks sanatı olan Kama Sutra, 10 ayrı öpüşme, 64 ayrı okşama, 8 ayrı oral seks ve 84 ayrı cinsel birleşme tekniğinin detaylarından oluşmaktadır.

CİNSEL ilişki sırasında, cinsel organ ve göğüsler dışında büyüyen tek organ burun içidir.

GÜNAH çıkarma kafesinin kaynağı Orta Çağ'a uzanmaktadır. O dönemde, rahiplere günah çıkarmaya giden ??????lerin, sık sık tecavüze uğramaları nedeniyle, böyle bir ihtiyaca gereksinim duyulmuştur.

SEKS konusundaki ilk kaynaklar, 5 bin yıl önce Çin'de yayınlanmıştır.

LÜBNAN'da, erkekler yasal olarak hayvanlarla cinsel ilişkiye girebilir. Ancak hayvanlar dişi olmalıdır. Erkek bir hayvanla ilişkiye girmenin cezası ölümle sonuçlanabilir.

BİR boğa, tek bir boşalmasında 300 ineği dölleyebilecek oranda sperm üretir.

ORKİDE çiçeğinin adı Yunanca'da testis anlamı taşıyan "orchis" sözcüğünden geliyor. Bunun nedeni çiçek soğanlarının, erkek testislerine benzetilmesidir.

SEVGİLİLER Günü'nün kutlandığı 14 Şubat, kuşların çiftleşme dönemiyle bağlantılıdır.

ERKEK yarasalar, tüm hayvanlar arasında eşcinsellik oranı en yüksek olan canlılardır.

BİR domuzun orgazmı 30 dakikaya kadar sürebilir.

ABD yönetimindeki Pasifik adası Guam'da, mesleği "bekaret bozmak" olan erkekler vardır. Bu kişiler, köylere giderek genç kızların bekaretini bozarlar ve bunun karşılığında para alırlar. Bu olayın nedeni, Guam yasalarına göre bakire olarak evlenmek kesinlikle yasaktır.

LATİN Amerika ülkesi Kolombiya'nın 3. büyük kenti Cali ve yöresinde, evlenen bir genç kızın bakire olup olmadığına, gerdek odasına giren damatın annesi, ilk cinsel ilişkiyi seyrederek tanıklık eder.

ORTA Çağ'da Avrupalı kadınlar orgazm olmaktan korkarlardı. Orgazmın, hamile olabilme kapasitelerini azalttığını düşünürlerdi.

BİR Hawaii'li kadının sol kulağında çiçek bulunması, onun boşta olmadığının göstergesidir.

KÜRKÜYLE ünlü Amerikan vizonu, cinsel açıdan en aktif canlıdır. Erkek bir vizonun cinsel ilişkisi 8 saate kadar uzayabilir ve bir defada 260 bin sperm hücresi üretebilir.

YENİ Gine Adası'ndaki yaşayan bir kalibelinin erkekleri, yetişkinliğe ulaşıncaya kadar, geleneksel olarak eşcinsel bir eyleme maruz kalmak zorundadır.

BİR erkek, yaşamı boyunca yarım trilyon civarında ve toplam 20 litreye yakın sperm üretebilir.

ULTRASON testleri, erkek ceninlerin, doğumdan önceki son 3 ayda ereksiyona geçebilme yeteneğine ulaştını göstermiştir.

PENİS sözcüğünün kökeni Latince'dir ve "kuyruk" anlamına gelmetedir.

BİR erkeğin sol yumurtalığı, sağa oranla daha aşağıya sarkık şekilde bulunur. Solak biri için bu tam tersidir.

ALKOL, seks hormonu olan testesterone oranının erkeklerde düşmesine, kadınlarda ise yükselmesine yol açar.

KADINLARIN yüzde 50'sinin, bir göğsü diğerinden büyüktür.

İLK otomatik vibratör, 1869 yılında icat edildi. Bu alet buhar gücüyle çalışıyordu.

18. YÜZYIL prezervatifleri koyun, kuzu ve keçi bağırsağından yapılıyordu. bazen de balık derisi kullanılıyordu.

ORGAZM sözcüğünün kökeni, eski Yunanca'da "orgaein" kelimesinden geliyor ve "kabarmak" ya da "galeyana gelmek, keyifli olmak" anlamlarını içeriyor.

MARILYN MONROE, 20. yüzyılın seks sembolüydü. Üç kez evlenmiş, çok sayıda sevgilisi olmuştu. Ancak Marilyn Monroe, yakın bir arkadaşına hiçbir zaman gerçek bir orgazm yaşamadığını söylemişti.

UZMANLAR, "gerçek" bir orgazmın 112 kalori yaktığını saptamışlardır. "Sahte" bir orgazm ise 315 kalori yakmaktadır.

DÜNYADA bir yıl içinde yaklaşık olarak 8,5 milyar adet prezervatif üretilmektedir.

G-STRING sözcüğündeki "G", "kasık" anlamına gelen İngilizce'deki "groin", sözcüğünün baş harfidir. "String" ise "ip, sicim" anlamındadır.

İNGİLİZ okullarında ilk cinsel eğitim 1889'da başladı.

DÜNYANIN ilk sperm bankaları 1964 yılında Japonya'nın başkenti Tokyo ile ABD'deki Iowa City'de açılmıştır.

SİYAHİ kadınlar, cinsel ilişkide beyaz kadınlara oranla yüzde 50 daha fazla orgazm olmaktadır.

PSİKOLOGLARA göre, Batı'da cinsel fetişzm en çok ayakkabı ve ayaklarda yoğunlaşıyor.

KALP, hızlıca bir yürüyüş ya da hararetli bir tartışma sırasında, cinsel ilişki sırasında olduğundan çok daha hızlı atmaktadır.

ORTALAMA kalitedeki bir sutyenin kullanma süresi 180 gündür.

JAPON kadınlarının yüzde 72'sinin vibratörü var. Gelişmiş diğer ülkelerdeki bu ortalama yüzde 47 civarında.

AŞK romanı okuyan kadınlar, okumayanlara oranla 6 kat daha fazla cinsel ilişkiye giriyor.

ABD'de üretilen tüm filmlerin yüzde 90'ı porno filmler.

ÖN sevişme sırasında, bir kadının göğüsleri, yüzde 25'e varan oranlarda büyüyebilir.

BİR penguen yılda sadece iki kez cinsel ilişkide bulunur.

İLK sutyenin patenti 1914 yılında alınmıştır.

BEKARET ve bakireler üzerine çalışan uzmanlara "partenolojist" denir.

SADECE iki canlının dişisinde "kızlık zarı" bulunur: İnsanlar ve atlar.

MARILYN MONREO'nun "Bazıları Sıcak Sever" filminde giydiği sutyen, bir müzayedede 14 bin dolara alıcı bulmuştur.

ROMALILAR, bir kadına tecavüz eden kişiyi, yumurtalıklarını iki taş arasında ezerek cezalandırırdı.

ORTALAMA olarak, erkeğin cinsel organının ereksiyon durumuna geçmesi için gereken kan, iki yemek kaşığı kadardır.

CİNSEL ilişki arzulayan bir erkeğin sakalı daha hızlı büyüyor.

SEKS, güzelleştiriyor... Bilimsel testler, kadınlar cinsil ilişkiye girdiğinde estrogen hormonu oranı arttığı için saçlarının ve derilerinin daha parlak olduğunu ortaya koyuyor.

SEKS, hafif bir depresyon için acil tedavi işlevi görüyor. İlişki sırasında, endorfin salgılanıp, öfori üretildiği için, insan kendisini daha iyi hissediyor.

SPERMLER, 30 ayrı element içerir. Bunlar arasında früktoz (meyve şekeri), C Vitamini, kolesterol, kreatin, citrik asit,laktik asit, nitrojen, B12 vitamini, çeşitli tuzlar ve enzimler bulunuyor.

PASTA ve tatlı yapımında kullanılan vanilya bitkisinin ismi, kadın cinsel organı "vajina"dan gelmektedir. Bunun nedeni vanilya bitkisinin tohum zarfının, vajinaya benzemesidir.

İLK insan cinsiyet değişimi 1950'de Danimarkalı doktor Christian Hamburger tarafından yapıldı. Amerikalı "bay" George Jargensen, "bayan" Christine Jargensen oldu.

BİRAZ aşk yapmak tıkalı burunu açabilir. Seks, ayrıca astım ve yüksek ateşe de karşı da etkilidir!

İNSAN vücüdundaki en büyük hücre, dişi üreme hücresi olan yumurtadır. En küçük ise erkek spermedir.

SALYANGOZLAR yaşamları boyunca bir kez çiftleşirler. Ancak bu ilişki 12 saate kadar sürebilir.

DİŞİ tahtakurusu, cinsel bir açılıma sahip değildir. Bu yüzden erkek tahtakurusu, burgulu penisini, dişi üzerinde bir vajina açmak için kullanır.

SOĞUK duş, cinsel arzuyu artırır.

HAMİLELİK sırasında bir kadının döl yatağı, normal ölçüsünden 500 kat daha büyümektedir.

BASRA Körfezi'ndeki küçük ada ülkesi Bahreyn'de, bir erkek doktor yasal olarak bir kadın hastanın cinsel organlarını tedavi edebilir. Ancak organa doğrudan bakması yasaktır. Sadece bir aynadan yansımasına bakabilir.

ORTALAMA sutyen ölçüsü bugün 36C'dir. 10 yıl önce ise 34B'ydi.

HİTLER ile Napolyon, yaşıyorken birer testislerini kaybetmiştir.

BİR teoriye göre, bir parça buz çiğnemek, seks performansını olumlu etkiliyor.

TÜM "hani" balıkları dişi doğar, yetişkinliğe ulaştıktan sonra cinsiyet değiştirir.

CİNSEL ilişki sırasında prezervatif kullanımını gösteren ilk resimli belge, Fransa'daki bir mağara duvarında bulunmaktadır. Bu resmin tarihi, günümüzden 12 bin yıl ile 15 bin öncesine gitmektedir.

DÜNYADA her gün 120 milyonun üzerinde cinsel ilişkinin gerçekleştiği tahmin edilmektedir.

ŞEMPANZELERİN cinsel ilişkisi, ortalama olarak sadece 3 saniye sürmektedir.

ÜNLÜ Fransa İmparatoru Napeleon'un penisi, Amerikalı bir ürolog tarafından 40 bin dolara satın alınmıştır.

BİR farenin spermi, bir filin sperminden daha uzundur.

ORGAZM bir kadın için güçlü bir ağrı kesicidir. Çünkü endorfin salgılanmasına yol açar. Bu nedenle kadınların, cinsel ilişkiden kaçınmak için sık kullandığı "Başım ağrıyor" mazeretinin hiçbir geçerliliği yoktur.

ARMADİLLOLAR bir kezde 4 yavru doğurur ve bu yavruların dördü de her zaman aynı cinsiyeti taşır.

HAYVANLAR aleminin en büyük penisi file aittir. Ağırlığı ortalama 60 pounddur.

KLEOPATRA'nın, hamilelikten korunmak için vajinasına taş yerleştirdiği iddia edilmiştir.

BİR erkeğin gündüz ortalama ereksiyon sayısı 11'dir, bu rakam geceleri ise 9'dur.

LAVANTA, meyan kökü, çikolata ve kabak tatlısı, penise kan akışını hızlandırır.

VAJİNA ile gözün, kendini temizleme organları aynıdır.

EREKSİYON halindeki bir Zürafa'nın penisinin boyutu 4 feet uzunluuğundadır.

ERKEKLERİN büyük bölümü, cinsel birleşme sırasında, 6 dakika içinde boşalmaktadır.

ZÜRAFALARIN büyük bölümü biseksüeldir.

BATI'da her üç erkekten biri eşini aldatmaktadır. Bu oran kadınlarda 4'te bir olarak belirlenmiştir. Eşini aldatan kadınlardan sadece yüzde 28'i yakalanmaktadır.

COSMOPOLİTAN Dergisi'nin bir araştırmasına göre, evli çiftler arasındaki ön sevişme 14 ile 17 dakika arasında sürmekte ve erkekler genel olarak, birleşme başlangıcından 6 dakika sonra boşalmaktadır.

FRANSA'da Ortaçağ'da yetişkin bir kadına verilen cezalardan biri de, çıplak olarak şehir sokaklarında, bir tavuğu yakalamaya çalışmasıydı.

HİNTLİ Nagaba Jugalgiri, 1989'da ülkesinde yaşanan petrol krizini protesto amacıyla, arabasını penisiyle çekmişti.

HER yıl 11.000 Amerikalı, farklı cinsel ilişki pozisyonları denerken kendini yaralıyor.

YAKIN dönemde Amerikalı erkekler arasında yapılan bir ankete katılanların yarısından fazlası, aslında hoşlanmadıkları kadınlarla seviştiklerini söylemiş. Bu kişilerden kaçının eşlerini kastettiği ise bilinmiyor!

YETİŞKİNLER ortalama olarak yılda bir kez kabus görüyor. Ancak bir günde ortalama olarak 7 seksüel fantazi kuruyor.

BİLİNEN ilk gebelikten korunma aleti, Mısırlılar tarafından İ.Ö. 200 yıl önce kullanılan timsah gübresiydi.

BİR ankete göre Amerikalı kadınların 4'te 3'ü yanlış ölçülerde sutyen kullanıyor.

BİR boşalmadaki ortalama hız saatte 28 mildir.

BİR erkeğin mastrübasyon yoluyla boşalma sayısı ortalama olarak 2 000'dir.

BİR erkeğin yaşam boyunca boşalma sayısı 7 bin 200'dür.

BOŞALMA başına ortalama 1-2 çay kaşığı sperm üretilir.

AVUSTRALYA'daki Walibri kabilesinin erkekleri, birbirlerini, penislerini karşılıklı olarak elleriyle sallayarak selamlarlar.

DÜNYA Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, dünyada her gün tahmini olarak 100 milyon cinsel ilişki gerçekleşiyor.

İNGİLTERE Kralı 7. Edward, daha rahat cinsel ilişkide bulunmak için özel bir masa yaptırmıştı.

AMERİKA'da tahmini olarak her gün 6 bin genç bekaretini kaybediyor.

DİŞİ bir öremceğin cinsel organı, ayaklarından birinin ucundadır.

ORTALAMA bir insan, günde 6 kez cinsel fantazi kurmaktadır.

BAZI aslanlar günde 50 defanın üzerinde cinsel ilişkide bulunmaktadır.

SEKSİ zevk icin yapan tek canlı türleri insanlar ve yunuslardır.

 
eXTReMe Tracker
Directory of General Blogs