DEMOKRASİ sihirli bir değnek midir?
Prof. Dr. Sebahattin Bektaş hem demokrasinin sihirli bir değnek olmadığı hem de sanıldığı gibi her zaman iyi sonuç vermediği kanısında:
"Demokrasinin iyi sonuçlar vereb3ilmesi seçmenlerin çoğunluğunun özgür iradeli, bilgili bireylerden olmasına bağlıdır. Karnı aç insanlardan sağlıklı tercih yapmaları beklenemez. Bu nedenle demokrasinin genelde eğitim, kültür ve refah düzeyi yüksek toplumlarda iyi sonuçlar verdiği gözlenmiştir. Kaldı ki demokrasi de sınırsız değildir. O halde sınırlarının nereye kadar olduğunu da saptamak gerekir ki o nokta, bilimle çatışana kadardır. Bilimsel gerçeklerin demokrasiyle test edilmesi diye saçma bir şey olamaz."
Bizdeki demokrasi, başkalarınınkilere benzemiyor ve saçmalıklar birbiri peşine sıralanıp gidiyor.
Prof. Dr. Özer Ozankaya bu noktada bakın ne diyor: " Atatürk , başta laiklik olmak üzere Türk demokrasi devrimini ulusal egemenlik ilkesine dayandırmakla birlikte, bir yandan da din adına ona karşı çıkanları etkisiz kılmaya özen göstermişti. ABD ve AB sömürgeciliği, resmi olarak da güdümleri altına aldıkları kitle iletişim araçlarıyla, Atatürk'ün böylece İslam dünyasına hem iç hem de dış sömürüden kurtuluş yolunu açan bir devrimin mimarı olduğunu unutturmak için şeytanlıklarını günümüzde 'Ilımlı İslam' propagandasıyla sürdürüyor. Çünkü din ve sermaye sömürgenleri, kitlelere sunulan dinin, bilim ve tekniğin ışıklarıyla arı ve duru olup yücelmesine razı değiller. Sömürgeci maşası medya da işin bu özünü özenle saklamaktadır. Verdikleri zarar tüm İslam dünyasına, dolayısıyla tüm insanlığadır!
ABD ve AB İslam dünyasına 'İslam'ı benim istediğim gibi anlayacaksın' anlamına gelen 'Ilımlı İslamı dayatıyor. Oysa bugün 'radikal' dedikleri sözde İslam'ı da düne kadar İslam dünyasının başına bela eden yine bu sömürgeci Batı'nın kendisiydi.
Hangi tarikat şeyhi, hele Washington'a postu sermişi, bu 'Ilımlı İslam' oyununa karşı sesini yükseltiyor? Hiçbiri!
ABD ve AB sömürgeciliğinin İslamı da Türklüğü de perişan etmeğe yönelik 'Ilımlı İslam' şeytanlıkları işbirlikçi medya ve Ortaçağ artığı tarikatçılar ve siyasetçiler tarafından halkımıza demokrasi gereği imiş gibi yutturulmaya çalışılıyor."
Özetle, şeytani bir demokrasi içinde sürükleniyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder