4 Nisan 2010 Pazar

Günün fotografı

 

Sosyal güvensizlik

sosyal Güven(siz)lik

Hergün bir sürü email gönderiyoruz. Ama bizi çok yakından ilgilendiren konularda duyarsız kalıyoruz. Lütfen bütün herkesi ilgilendiren bu e-maili gönderebildiğiniz kadar çok kişiye gönderiniz... Sonuçta bu hizmetlerden bizler ve çocuklarımız yararlanacağız!!!

Şu anda mecliste bekleyen 5510 sayılı (Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) yasa tasarısı eğer yasalışırsa pek çok hakkımızı kaybedeceğiz.


Sağlık ve sosyal güvenlik haklarımızda oluşacak kayıplardan bazıları şöyle:

Ø Zaten kadınlar için 58, erkekler için 60 olan emeklilik yaşı hem kadınlar, hem de erkekler için 65'e çıkarılacak. (Madde 28)

Ø Emekliliğe hak kazanabilmek için yakın zamanda 5.000'den 7.000 güne çıkarılan prim ödeme zorunluluğu 9.000 gün prime çıkacak. (Madde 27)
Ø Emekli maaşları % 23 ila % 33 arasında düşürülecek. (Madde 29)

Ø Yıpranma hakkı gasp edilecek

Ø
Aylık geliri 139,6 YTL'den fazla olan bütün vatandaşlar her ay 73 ila 475 YTL Genel Sağlık Sigortası primi ödemek zorunda kalacak. (Madde 88)
Ø Sadece ayakta tedavi olununca değil; hastalık, kaza, ameliyat gibi nedenlerle hastaneye yatmak gerekince de 'katılım payı' adı altında para ödenecek. (Madde 68)
Ø 'Katılım payı' gerektiğinde beş katına kadar arttırılacak. (Madde 68)

Ø
Bütün sağlık hizmetleri paralı olacak.

Ø Sağlık hizmeti alabilmek için bu ülkenin vatandaşı olmak, üstelik vergi ödemek, dahası Genel Sağlık Sigortası primi yatırmak, hatta bir de 'katılım payı' ödemek yetmeyecek. Şimdi bir de 'ilâve ücret' adı altında para ödemek gerekecek. (Geçici Madde 5)

Ø Bütün dünyada anne sütünün önemi yeniden anlaşılır ve emzirme teşvik edilirken Türkiye'de 'sigortalının çocuğuna bir ay anne sütü yeter' mantığı geçerli olacak. Daha önce doğum yapan sigortalılara altı ay süreyle verilmesi öngörülen emzirme yardımı bir aya düşürülecek.
Ø Hastalanan sigortalılara verilen iş görememezlik ödeneği % 16 azalacak. (Madde 18, 19, 80)
Ø Emekli Bağ-Kur'lularının maaşından 10 yıl süreyle % 10 oranında Genel Sağlık Sigortası primi kesilecek. (Madde 88)
Ø Primini ödeyemeyen vatandaşlar sağlık hizmeti alamayacak, hastane kapılarından geri dönecek. (Madde 88, 89 ,90)
Ø Primini ödeyemeyen çiftçilerin pamuğuna buğdayına, üzümüne tütününe el konulacak. (Madde 87)
Şu anda sadece Türkiye'de değil dünyanın pek çok ülkesinde benzer politikalar uygulanmaya çalışılıyor. Devletler sosyal güvenlik ve sağlık harcamalarını azaltma çabasındalar. Fransa ve Yunanistan'da büyük grevler ve yürüyüşlerle bu yasalar engellenmeye çalışılıyor. Şu an yasanın getirecekleri ile ilgili yeterli farkındalık yok. Biz de bu yasayı engelleyebiliriz. Biz karşı koyarsak bu yasayı geçiremezler!

Kazasız günler

 

Allah korusun… İlk defa duyuyorum ve önemli bir bilgi. Kazasız günler…    

 

        Herhangi bir trafik kazası sonrasında, bir hastaneye (özel veya devlet) gittiğinizde veya getirildiğinizde, size veya yakınlarınıza (2918 no'lu yasayı bilmediğiniz zannedilerek):
 
 'Yapılacak müdahele ve tedavi ücretlerini ödeyeceğinize dair şu belgeyi imzalayınız' teklifi ile karşılaşabilirsiniz.
 
 Ancak, siz:
 

'Bu formun altına, bu belgeyi imzalamazsam, bana müdahele edemeyeceğinizi ve tedavimin yapılamayacağını yazın ve imzalayın!' dediğiz anda… 
 
 
HASTANENİN BÜTÜN İMKÂNLARI SİZİN İÇİN SEFERBER OLACAKLAR

         Trafik kazası sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan kazazedelerin, 2918 sayılı kanuna göre tedavi için hiçbir ücret ödememesi gerekiyor (Madde: 98 ve Madde: 108).

        Yönetmeliğe göre, 'hastane acil servisi' kendisine gelen kazazedenin maddî durumuna, sosyal güvencesi olup olmadığına ve hastanın özelliklerine bakmadan gereken tedaviyi ve müdahaleyi herhangi bir ücret talep etmeden, yapmak zorunda. Bu tedavi sonucu oluşan masraflar, 'T.C. Sağlık Bakanlığı Karayolları Döner Sermaye İşletmesi' tarafından karşılanmaktadır (Madde: 08).
 
 


HASTANELERİN BU MADDELERDEN Bİ HABERMİŞ GİBİ VATANDAŞTAN PARA TALEP ETMEYE HAKLARI YOKTUR!
TRAFİK MAĞDURLARI YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ - www.trafikmagdurlari.org (ilginç ve yararlı; incelemenizi öneririm)

 

 

SECSIS nedir, biliyormuydunuz?

SECSiS NEDiR BiLiYOR MUSUNUZ ?

HiÇ DUYDUNUZ MU BU KELiMEYi ?


SECSiS BiR BiLGiSAYAR PAKET PROGRAMI


ABD Lİ YAZILIM ŞiRETi SUN TARAFINAN GELiŞTiRiLMiS..


NE iŞE Mi YARIYOR ?


ÖNCE SECSiS iN AÇILIMINI YAZALIM


NE iŞE YARADIĞINI HEMEN ANLAYACAKSINIZ


SECSiS "SUN ELECTiON CONTROL SYSTEM"


ANLADINIZ DEĞİL Mi ?


EVET TAM DA ANLADIĞINIZ GiBi BU BiR SEÇiM KONTROL SiSTEMi YAZILIMI


AMERiKA BU SiSTEMi SEÇiMLERi KiMiN KAZANMASINI iSTiYORSA O ÜLKEYE GÖNDERiYOR VE YANDAŞININ KAZANMASINI SAĞLIYOR.


ŞiMDiYE KADAR HANGi ÜLELERDE Mi KULLANILMIŞ.?


BU KONUDAKi HABER AŞAĞIDA


iBRETLE OKUYUN


Cumhuriyet


EMPERYALİSTLERE YALVARAN BAŞBAKAN


Erdoğan'ın ABD'ye gitmesinin asıl sebebine kimse değinmemiş.


Erdoğan'ı ve idealini bilmeyen her kafadan bir ses çıkıyor.


Şunun için gitti, şunu dedi, bunu söyledi, önce şunu söylemişti, şimdi bunu yapıyor, İMF'ye teslim olamayız, ümüğümüzü sıktırmayız, sonra gidiyor İMF'den para istiyor vb. vb. Bütün bunların hepsi boş.


Türkiye krize giriyormuş, vaziyet vahimmiş Erdoğan'nın umurunda değil.


Zaten bu hususta hiçbir bilgisi de yok. Erdoğan bambaşka işlerin peşinde.


Benim aklım, 22 Temmuz seçimlerindeki çok önemli bir noktaya takıldı.


Siz de şimdi o zamana gidin ve anımsamaya çalışın.


AKP %47 oy aldı. AKP başta herkes şaşırdı, şok oldu.


Seçim sonucu gösteriyordu ki, iki kişiden biri AKP'ye oy vermiş.


Gazeteciler halkın arasına giriyor soruyor "AKP'ye oy verdin mi?


Yok. Yok. Yok. Bu nasıl olur?


Derken, kimin ortaya çıkardığını bilmediğim bir oy kaydırma hilesi mi dersiniz, sahtekarlığı mı dersiniz ortaya çıkarıldı. İddiaya göre CHP'nin, MHP'nin, İP'sinin, HYP'nin vb. oylarından çalınıp AKP'ye aktarılmış.


Bu SECSİS adı verilen, yüksek bir teknolojiyle gerçekleşmiş.


Ben şahsen SECSİS'in teknik tarafını bilmiyorum.


Bildiğim tek şey SECSİS düzeniyle bilgisayarlara girip değişiklik yapabilme özelliğine sahip bir sistem olduğu. Hani şu telefonları ve ortamı dinleyen, Erdoğan'nın yasal olmayan Örgütünde kullanılan 11 seyyar araç var ya, işte onun ama oy kaydırma tekniğini yapan teknolojik bir düzen. Bu hile üzerine, İzmirli bazı aydınlarımız, Hürriyet Gazetesi yazarı Yalçın Bayer başta olmak üzere bir çok vatandaş çalışmalar yaptı ve denklemi çözdüler. Oy kaydırılmasını kanıtlayan belgeler ortaya çıkardılar. Olay Yüksek Seçim Kuruluna kadar taşındı. AKP'nin bir yandaşı olan Yüksek Seçim Kurulu başkanı olayı örtbas etmek için gerekeni yaptı ve yasayı kullandı. Bu yasaya göre, Yüksek Seçim Kurulu kararlarına, hiçbir kişi ya da kuruluş itiraz edemezdi, dava açamazdı. Böylece hilenin üstüne gidenler susturuldu, bildiğim kadarıyla olay da kapanmıştı.


Duyduğuma göre, SECSİS önceden Yunanistan'da da uygulanmak istenmiş ve ama orada bunun önüne geçilmiş. Önümüzde Yerel Seçimler ve iki yıl kadar sonra da genel seçimler yapılacak. Erdoğan'nın, bu SECSİS sahtekarlığına tekrar hayati ihtiyacı var. 22 Temmuz Genel seçimlerinde Bush'un yardımıyla SECSİS kullanıldı, nohut mercimek, kömür dağıtmak, Allah ile aldatmak, PKK'ya yardım etmek, malum medya tuz biberi ve AKP iktidara geldi.


Bu gün saydıklarımın hepsi gene var, hatta daha da çok yoğunlukta var. Bir tek SECSİS muallakta. Şimdi ABD başkanı değişti ve Obama geldi. Ayni yardımı Obama'dan da alabilmek için Erdoğan paçaları sıvadı.


Başka bahaneleri öne sürerek ABD'ye gitti. Obama Erdoğan'ı kabul etmedi ama yardımcısını vekil etti. Erdoğan onunla Türkiye'nin çıkarlarıyla ilgili hiç bir şey konuşmamıştır. SECSİS'i, Obama'ya iletmesi için MİSTER'e yalvarmıştır.


Demiştir ki "bakın, Irak'ta 1,5 milyon Müslüman'ı öldüren ya da ölmelerine neden olan ABD askerlerinin salimen evlerine dönmeleri için gece gündüz dua ediyorum. Bush'un isteği üzerine, tezkereyi cebime koyarak, PKK'ya yardım ettim. Obama da Bush gibi bana yardım etmeli ve kenef kolunu çekmemeli. İktidarda kalmamı sağlarsa bugünedek olduğu gibi istediği her şeyi yaparım." Gerisi çelik çomak. Sonra Mister'i bıraktı ve İMF Mister'ine gitti. Başladı ona da yalvarmaya. "Aman gözünüzü seveyim, biz dışarıdan para gelsin de faizi 17% miş, 27% mii bize vız gelir.. Faizleri ödeyecekler düşünsün. Onun için yerel seçime kadar ne yapıp yapın bana yardım edin, gerekli parayı verin, seçimden zaferle çıkınca sizin her istediğinizi yapacağım, hamdolsun, Erdoğan sözü veriyorum" dedi.


İşte Erdoğan'nın ABD seyahatinin özeti bundan ibaret. Gene gerisi fasafiso, çelik çomak. Şimdiden söyleyeyim: Yazdıklarıma " hayal mahsulü ve komplo" diyenlere katılmayacağım. Hala Erdoğan'dan Türkiye'nin çıkarları için birşeyler yapacağını düşünenler, hatta tahmin edenler varsa, onlar yalnız salaklar ya da Allah ile aldatılanlardır. Şimdi, SECSİS'i hatırlatarak bir kez daha vatandaşlık görevimi yapıyor, siyasi partilerimizin dikkatini çekiyorum.


Cumhur Eray


19.11.2008



Sunay Akın-AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ :) :) :)


Sunay Akın


Harika hikâye


AĞUSTOS BÖCEĞİ HİKAYESİ

Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler.
Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.
Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.
Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.
Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...
Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.

Siz olsanız çalışır mıydınız?

Üstün Dökmen'in çok güzel bir yorumu

...Çocuğumuz düşüp kafasını masaya çarpınca biz hemen masayı
döveriz,
'he masa ehhhh sen niye orada duruyorsun' diye. Çocuk masa orada
durmasa kafasını çarpmayacağını sanır ve büyüdükçe yaptığı her
hatayı yükleyecek birini veya bir şeyi mutlaka bulur.'
Malum...

Mesela, bizim Balkan harbinden kalma, dandik vagonlara 160
Kilometre hız yaptırdılar. İlk virajda sizlere ömür...
Kimin üstüne kaldı?
Makinistin...

Mersin'de bayrağımız yakıldı, yırtıldı. Askere taş attılar, panzere
molotof... Memleket ayağa kalktı. Kimin yüzündenmiş?..
İki veled...

Gelene geçene ayran, tost falan satan, kendi halinde sakin bir kas abaydı,
Susurluk... İçişleri Bakanlığı, MİT, Jitem, generaller, özel tim polisleri,
kumarhaneciler, bakanlar, milletvekilleri, işadamları... 1000 kişi falan
yargılandı. Her şey kimin başının altından çıkmış?
Yeşil'in...

Deprem oldu... 7 vilayette 50 bin kişi öldü. Binlerce bina yıkıldı, on
binleri ağır hasarlı. Hepsinin sorumlusu olarak kimi kulağından tutup
hapse tıktık?
Veli Göçer'i...

Edirne'de bebeler şakır şakır öldü... Hiç utanmadan biskuvi kolilerine
koyup, gömdüler. 'Araştırdık, ihmal yok' dediler. Peki neden öldü bu
yavrular? Klima'dan...
Dikkat isterim, klimacı bile değil, klima.

Rakıdan öldük. O gün ile bu gün arasında ne değişti?..
Kapağın rengi...

Sanal 'sorumlumuz' bile var... Yollarda her gün 20 insanımız heba oluyor.
Trafik Canavarı'ndan...

Dolar patlarsa?
Enflasyon Canavarı'ndan...

Hatta 'sorumlu olmayan sorumlumuz' da var... Milli takım oynayıp
yeniliyor. Suçlusu kim?
Takıma alınmayan Hakan...

Domatesleri Ruslara kakalayamıyoruz...
Sinekten...

Deli dana geliyor.
inekten...

Millet hormonlu diye tavuk yemiyor.
Erman Toroğlu'ndan...

Evleri su basıyor.
Yağmurdan...

Ormanlar yanıyor.
Sigaradan...

Gemi batıyor.
Dalgadan...

İyi de kardeşim, uçak neden düşüyor?
Rahmetli pilottan...

Peki bu şartlarda hayatta kalmayı nasıl başarıyoruz?
Allah'tan...

----------------------------------

Yukardakilere uygun bir fıkra:

Bir gun melekler telas icinde Allah'ın yanına cıkmıs, yerlerinde duramaz bir sekilde
Melekler - Allahım Allahım, Amerikaa ile ingilizler savasa girdi yardım yapmalıyız
Allah - AA dert etmeyin onlar islerini bilirler bırakın kendi hallerine demis
Aradan bir iki gun gecmis melekler yine telasla gelmis ve
Melekler - Allahım bu seferde Fransa savasa katıldı hemen mudahale etmeliyiz..
Allah - Karısmayınnn onlar islerini bilirler - demis
Aradan bir iki gün gecince yine melekler apar top ar solugu Allah!ın katında almıslar ve
melekler - Aman Allahım, bu seferde Turkler savasa katıldı
Allah -
Olamaz hemen bana tüm silahlarımı getirin kusanmalıyız, onlar herseyi bana havale ederler....:)

Asayiş berkemal kuşu :)

 

BÜTÜN KADINLARIN MAZERETI AYNI :))

 

Türk hırsızı

Gercek bir olay oldugu soyleniyor..

Hirsizin biri herhangi bir evin catisina cikmis ve bir anten kablosunu
kesmis. Evin reisi de tam tv'ye dalmisken yayin kesilince televizyonunu
kurcalamis ama "bozuldu heralde" diyerek yatmis.

Ertesi gun adam ise gittikten sonra hirsizlardan biri kapiyi calip adamin
karisina "yenge, abi gonderdi beni sizin televizyon bozukmus heralde alin
da bir bakin dedi" demis. Saf kadin da televizyonu vermis.

Aksam adam eve gelip de televizyonu gorememis ve karisindan olayi
ogrenince dumura ugramis tabi.

Hemen o hafta sonu balkonda keyif yaparlarken bizim hirsiz asagidan islik
cala cala onlara bakarak gecerken, kadin hirsizi tanimis ve "bak bey!
televizyonu calan adam iste buydu!!"demis.

Adam bunu duyunca pijamalarla adami kovalamaya baslamis. 5 dakika sonra
diger hirsiz adamin evine gelip, karisina" yenge, ben polisim abi hirsizi
yakaladi simdi karakoldalar pantolonuyla, cuzdanini istiyor" demis ve
kadin da vermis tabiki(?) normal olarak.

Adam hirsizi uzun bir sure kovaladiktan sonra kan ter icinde eve donmus..
VEEE yine dumur!

Artik adam karisini ne yapmis bilemiycem.....

ACIL yada NEREDEYIM yazıp 7777 veya 2222 numarasına mesaj

Arkadaşlar,

Uludağ'da genç bir kayakçının ölümüyle sonuçlanan olayda Ceptelefonu Şirketi, Telekomünikasyon Kurumu kurallarından olan; "konum bilgileri sadece savcılık talebi halinde verilebilir, şahıslara veya başka kurumlara verilemez" kuralı gereğince bilgi veremediği ve bürokratik işlemlerin uzaması nedeniyle genç kayakçının ölümü sonrasında suçlanmıştı.

Durumu değerlendiren Ceptelefonu şirketleri, mevcut kuralı çiğnemeden duruma çözüm aramış ve aşağıdaki düzenlemeyi hayata geçirmiş bulunmaktadır. 
Bütün Ceptelefonu aboneleri'nin bilmesi gerektiğini düşünerek paylaşıyorum...
 
Ceptelefonu abonelerine bir servis yapıldı.

Şu an aktif.
 
Herhangi bir şekilde kaybolan kişi; ACIL yada NEREDEYIM yazıp 7777 veya 2222 numarasına mesaj gönderirse, kendisine BULUNDUGU YER GAYET AYDINLATICI BIR SEKILDE mesaj olarak gönderiliyor.

Normalde 2sms/4 kontör. Fakat kontörünüz olmasa da mesaj gönderiliyor.
Tüm Ceptelefonu abonelerinin bilmesinde fayda var. Lütfen mümkün olduğunca dağıtalım.

KAYBOLMAK veya en yakın polise, jandarmaya veya sağlık kuruluşuna acil ihtiyaç olabilir.

Hepimizin başına gelebilecek bir olaydır...
 
Cep Telefonuna Gelen Cevap Mesaj Örneği;  
                                                                                                                   
BULUNDUGUNUZ BOLGE:                                                                                                        
Istanbul,Kadikoy,Icerenkoy, Karaman Ciftlik Yolu caddesi    

                            

COGRAFI KONUMUNUZ:                                                                                                         
(40 derece 58 dk 44 sn Kuzey, 29 derece 06 dk 22 sn Dogu) 
                                 
SIZE EN YAKIN NOKTALAR:                                                                                              
Tem Polis Buro Amirligi 103 m  (+902164104113),                                                   
Ozel Avicenna Hastanesi 225 m (+902165741000),                                                
Infotech Bilisim ve Iletisim Teknolojileri   .S. 32  m  (+902165740505)     
              
Polis Imdat 155, Alo Jandarma 156, Hizir Acil 112, Itfaiye 110    

 

.

 
eXTReMe Tracker
Directory of General Blogs