11 Haziran 2007 Pazartesi

Keşke olsa parmağımda kelepçe solun en yüzüğünde...


Ey sevdiğim,
Gül yüzlüm gün bakışlım!
Sana bakınca bütün derdim uçar gider bir bahar rüzgârı gibi esintin…
Seni ne çok severim bir bilsem bir anlatabilsem bir açsam çiçeklerimi sana kiraz ağaçları gibi…
Anlatamam sana bildiklerimi, dökülemem sana nehirlerin denizlere döküldüğü gibi, dilim bağlanır sadece gözlerine bakmak isterim ve ağlamak ve şükretmek, ellerim tespih zikretmek adını tek seferde defalarca…
Ne güzeldir sesin… Kuşlar gibi su gibi gökyüzü gibi…
Duruşun endamın o huşu o tavır nereye baksam sensin, yüzümü çevirsem yüzünden özlerim, afallar seni ararım. Aklımı alamam senden…
Nerden aldın bu güzelliği duruluğunu sakinliğini…
Sana bakan hiç yaşlanmaz derdi olmaz tasası kalmaz. Açlık nedir bilmez her şeye tok olur. Yoksuzluğu yoktur, sen varsan vardır her şey zaten aramaz başka şeyi….

Karşında o kadar çaresizim, ne desem boş akamam sana doğru anlatamam derdimi
Amaaan Amaaan Amaaan sensizlik yok mu çölden daha çöl cehennem azabından daha kara…
Keşke olsa parmağımda kelepçe solun en yüzüğünde dalsam hülyalara…

Hiç yorum yok:

 
eXTReMe Tracker
Directory of General Blogs